Çarpıntı, çabuk yorulma, halsizlik gibi şikâyetler gösteren atriyal fibrilasyonun tanı ve
tedavisinin ihmal edilmemesi gerekiyor. Tedavide ise son yıllarda güncel bir yöntem olan
PFA (Pulsed Field Ablation) yöntemi öne çıkıyor. Prof. Dr. Erdem Diker, PFA yönteminin
çevre dokulara neredeyse hiç zarar vermemesinin önemine dikkat çekiyor.
29 Eylül Dünya Kalp Günü dolayısıyla Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Erdem Diker, sık görülen kalp hastalıklarından biri olan atriyal
fibrilasyonun tedavisinde başvurulan PFA yöntemi hakkında bilgi verdi.
Atriyal fibrilasyon bazı hastalarda belirti göstermeyebiliyor
Yaş ilerledikçe daha sık görülen atriyal fibrilasyonun kalbin düzensiz ve hızlı çalıştığı bir ritim
bozukluğu olduğunu belirten Prof. Dr. Erdem Diker, "Kalbin düzensiz ve hızlı çalışması bazı hastalarda
hiç hissedilmemesine karşın, bazı hastalarda çarpıntı yakınmasına neden olur. Ayrıca halsizlik, çabuk
yorulma, hatta terleme atriyal fibrilasyonda oluşan diğer şikâyetlerdir. Şikâyetlerin ötesinde bu
hastalarda beyne pıhtı atması sonucu felç olma olasılığı belirgin yükselir." ifadelerini kullandı.
Tedavi hayati öneme sahip!
Prof. Dr. Erdem Diker, hem şikâyetlerin giderilmesi hem de felç riskinin ortadan kaldırılması için
atriyal fibrilasyonun tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizerek tedavi yöntemleri hakkında şunları
söyledi:
"Atriyal fibrilasyonun iki aşamalı tedavisi vardır. Birinci aşama kan sulandırıcı ilaçlar kullanarak felç
riskini önleme ve yine ilaçlarla çarpıntı yakınmasını ortadan kaldırma. İkincisi ise kalbin içinden
yapılan ablasyon işlemi ile ritmi normale döndürmektir. Ablasyon işleminde kalbin içerisinde ritim
bozukluğu yapılan bölgeler tahrip edilerek ritim bozukluğu düzeltilir. Ancak 'ablasyon' olarak
adlandırılan bu işlem her hastada uygun değildir, her hastada aynı sonucu vermez. Bu nedenle hekim
değerlendirmesi büyük önem taşır."
PFA yönteminin diğer ablasyon tedavilerinden farkı nedir?
Prof. Dr. Erdem Diker, son yıllarda daha sık gündeme gelen PFA yönteminin (Pulsed Field Ablation),
geleneksel sıcak (RF) ve soğuk (kriyoterapi) ablasyon yöntemlerinden farklı olarak yüksek voltaj
enerjisiyle ritim bozukluğu bölgesini tahrip ettiğini belirtti. Prof. Dr. Erdem Diker, "Bu yöntem ile
çevre dokulara neredeyse hiç zarar verilmez. Bu da işlemi daha güvenli hale getirir." dedi.
Prof. Dr. Erdem Diker, "PFA, özellikle ataklar şeklinde gelen atriyal fibrilasyon hastaları için uygun bir
yöntemdir. Daha karmaşık olgularda ise sıcak ablasyon (RF ablasyon) tercih edilebilir." diye konuştu.
PFA yönteminde komplikasyon riski daha düşük
PFA işleminin genellikle genel anestezi altında uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Erdem Diker, "İşlem
sırasında kasıktaki damarlar kullanılarak kalbe özel kateterle girilir. Kalp içerisinde hedeflenen
bölgelere çok kısa akımlar halinde yüksek voltaj uygulanır. İşlem hızlıdır, hasta kısa sürede taburcu
edilir." bilgisini paylaştı.
PFA işleminin genel anestezi ile yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Erdem Diker, "Bu yöntemin en büyük
avantajı çevre dokulara zarar vermemesidir. Bu nedenle komplikasyon oranı geleneksel sıcak
ablasyona göre belirgin şekilde daha düşüktür. Hızlı, etkili ve güvenli olması PFA yöntemini öne
çıkarmaktadır." diyerek sözlerini noktaladı.