10004,4%-0,77
35,92% 0,22
36,81% -1,04
3218,03% -0,30
5146,13% 0,00
Biz göçmenler kendimize soruyoruz: Tarih tekerrür mü ediyor?
Türkiye’ de bağımsız medya ağır baskı altında
Türkiye’de AKP hükümetinin kendisini eleştiren, sorgulayan ilerici, muhalif medyaya yönelik baskıları Halk TV’ye yapılan operasyon ve Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanmasıyla yeni bir boyut kazandı. Kamuoyunu yakından ilgilendiren soruşturmalarda görev alan bir bilirkişiye, hakkındaki iddialara ilişkin yanıt hakkını tanımak ve onun açıklamalarını birebir yayınlamak Türkiye’deki yargı kurumları için tutuklama nedeni olarak görüldü.
Gazeteciliğin evrensel ilkeleri arasında yer alan yanıt hakkının kullandırılmasını dahi operasyon konusu yapan AKP ve ona bağlı olan yargı kurumları esasında bir bütün olarak gazeteciliğe ve demokrasinin temel değerlerine açtığı savaşı büyütüyor.
Suat Toktaş hakkında verilen tutuklama kararının gerekçesinde “delillerin karartılma ihtimalinin gösterilmesi; tek delilin zaten yayınlanmış bir haber olduğu soruşturmanın bir intikam hamlesi olduğunu gözler önüne seriyor.
Türkiye’de gazeteciler, 24 Temmuz 1908’de padişahın sansür memurlarını gazetelerinden kovmuş ve sansürü reddetmişlerdi. O günden bu yana her 24 Temmuz’u Basın Bayramı olarak kutlayan ve tarihlerinin her döneminde karşılaştıkları baskıya karşı mücadele eden gazeteciler bu süreçten de boyun eğmeden çıkacaklardır.
Bizler, Suat Toktaş başta olmak üzere baskıya maruz kalan her gazetecinin yanında olduğumuzu, dayanışma içinde olacağımızı ve her türlü baskıya karşı çıktığımızı duyururuz.
Türkiye, büyük potansiyeli ve dinamik halkları sayesinde birlikte tüm demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi ile bu kapkara bulutları dağıtacak, hak ettiği demokrasiye kavuşacak birikime sahiptir.
Almanya’daki Türkler tedirgin
Almanya‘ nın Duisburg kentinde kurulan ve Eylet çapında sosyo-kültürel çalışmalar yapan, partiler ve inançlar üstü, bağımsız bir Sivil Toplum kuruluşu olan Fikir Atölyesi Derneği (FA) Almanya‘ daki son siyasi gelişmeleri , Federal mecliste Hristiyan demokrat Partinin Irkçı AfD ( Almanya için Alternatif Partisi) ile meclisten geçirmek istediği göçmen düşmanı yasa tasarısı ile ilgili olarak iki dilde bir basın açıklaması yaptı. FA nin Basın açıklaması şu görüşlerden oluşşmaktadır…
Durumu tamamen yanlış değerlendiren muhafazakar güçlerin Adolf Hitler'i kontrol edebileceklerine inandıkları 30 Ocak 1933'ün arifesini düşünüyoruz. Peki ya bugün? 29 Ocak'ta CDU Federal Başkanı Friedrich Merz “vicdanı rahat” bir şekilde bir tabuyu yıktı - ve aynı zamanda sözünü de tutmadı. Daha birkaç ay önce Federal Meclis'te AfD ile işbirliği yapılmayacağına dair söz vermişti. Ama şimdi tam da bunu yaptı - ülkemizin demokratik düzenine ciddi bir darbe indirdi.
Bugün yine büyük bir kumar oynadı ve kaybetti. CDU/CSU meclis grubu ne pahasına olursa olsun sözde “mülteci akınını sınırlama yasasını” geçirmek istedi. Tasarının başlığı bile korkutucu ve ayrımcı. Oysa geçtiğimiz yıl Almanya'ya daha az mülteci geldi - Friedrich Merz'in kabul etmeyi reddettiği bir gerçek.
CDU/CSU meclis grubundan ve FDP'den bazı milletvekillerinin tasarı lehinde oy kullanmaması nedeniyle tasarı AfD ve BSW'nin oylarıyla kabul edildi. Bu endişe verici bir gelişmedir.
Sosyal uyumu güçlendirmek amacıyla göç politikasında gerekli düzeltmelerin yapılmamış olması da bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır.
FİKİR ATÖLYESİ - Die Ideenwerkstatt e.V