Avukat Nurgül Tosun Mehmet Tanlı'ya Güncel Konular Üzerinden Türkiye Ve Almanya'daki Hukuk'u Analiz Ederek Anlattı.

Avukat Nurgül Tosun Mehmet Tanlı

Almanya´da avukat olabilmek için liseyi bitirip üniversiteden üniversiteye değişen bir not ortalamasıyla (Numerus Clausus – NC) bir Hukuk Fakültesine kaydolunması şart. Bu ortalama dediğim gibi her üniversitede farklı. 1,6´dan başlıyo

        Nurgül Hanım bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?. Örneğin kaç yıldır Almanya‘ da yaşıyorsunuz, nerelisiniz, Hukuk eğitiminizi nerede tamamladınız?. Almanya‚da Türk kökenli bir Avukat olmak nasil bir duygu?. Avukat olmak icin neler yapmak gerekiyor?

Nurgül Tosun: Merhaba, adım Nurgül Tosun, doğduktan altı ay sonra Almanya´ya gelmişim. Annem Babam aslen Çorum´lu. Hukuk eğitimimi Münster Üniversitesinde 2003 sene sinde tamamladım. Sonrasında iki yıl staj yapıp 2006 senesinde ikinci devlet sınavını da verip Diplomamı aldıktan sonra 2007 yılında avukatlık yapmaya başladım. Bu sene itibarı ile 13 senedir serbest avukat olarak çalışıyorum.

Bochum kentinde „Rechtsanwaltskanzlei Tosun“ isminde kendi Avukatlık ofisim var, Dortmund kentinde de „Tunal Rechtsanwaltsgesellschaft“ isminde vergi Hukuku alanında çalıştığım bir ofisim var.

Almanya´da avukat olabilmek için liseyi bitirip üniversiteden üniversiteye değişen bir not ortalamasıyla (Numerus Clausus – NC) bir Hukuk Fakültesine kaydolunması şart.

Bu ortalama dediğim gibi her üniversitede farklı. 1,6´dan başlıyor. Fakat eğer yanlış hatırlamıyorsam Bayreuth Ünviversitesi bu ortalama olmadan da kayıt yapıyor. Daha sonra yaklaşık 10 sömestr süren üniversite eğitimi birinci devlet sınavıyla son buluyor. Bunun akabinde isteyen bir doktora tezi hazırlayıp akademik kariyer başlayabiliyor, çoğunluk ama avukatlık stajı yaptıktan sonra ikinci devlet sınavına giriyor. Bunu da kazandıktan sonra Baro´ya avukatlık kaydı yapılıyor. Kısaca avukat olmanın yolu bu. 

Avukatlik Almanya‚da gözde meslekler arasında kaçıncı sıradadır?

Nurgül Tosun: 2019 yılında yapılan bir araştırmaya göre Almanya´da en gözde meslek İtfaiyecidir. Peşinde Doktor, Hasta ve Yaşlılar Bakıcısı, Polis, Eğitmen ve Hakim geliyor. Avukatlık mesleği bu sıralamada 13.üncü sırada yer alıyor.  Son yıllarda bir çok göçmen ailenin çocuğuı Hukuk okuyor.

Bu insanlar göçmenlikten yada Ayrımcılıktan kaynaklanan nedenlerle Eğitim sonrası iş bulmada zorlanıyorlarmı yoksa hepsi kendi Avukatlık Bürosonu mu açıyorlar?. Bu gençlerimiz arasında sadece Avukat değil Savcılar, Hakimlerde var mıdır?

Nurgül Tosun: Avukatlık kaydını yapan çoğunlukla ya kendi ofisini açıyor, ya da var olan Ofislerde çalışmaya başlıyor. Türkiye kökenli avukatların çoğu bu yola baş vuruyor. Ama son zamanlarda hakim ve savcılar arasında da Türkiye kökenli insanlara rastlanabiliyor. Hatta Kuzey Ren Westfalya Eyaletinde bir Türkiye kökenli Noter bile var. Çoğu hukukçular da avukatlık değil kurumların ya devlet dairelerinin Hukuk bölümlerinde çalışıyor. 

Türkiye’de hukuk ve adalet sistemi nereye gidiyor?

Nurgül Tosun: Türkiye‘de hukuk sistemi her zaman ve tamamen siyasi iktidarın emrinde bir araçtır aslında. Güncel anlamda hükümette bulunan siyasi güçlerin politika ve kadroları da hukuk kurumlarının ne yapacağını belirleyegelmiştir. Kimi zaman göstermelik haklar tanınır gibi yapılsa da bugün hiçbir temel insan hakkının güvencesi yoktur Türkiye‘de. Basın açıklaması yaptığı için tutuklanan insanların, mesleki faaliyetlerinden olayı sorgulanıp-yargılanan ve hapsedilen avukatların olduğu bir ülke haline gelmiştir artık Türkiye. Yayınladığı haberler yüzünden tutuklanan gazetecilerin en fazla olduğu ülkelerin başında da Türkiye vardır. Ama örneğin, hükümete karşı olan muhalifleri öldürmeye yönelik hazırlıkları olduğunu söyleyen, açık katliam çağrıları yapan yandaş gazeteciler ise tutuklanmak bir yana soruşturmaya bile uğramazlar. Sadece sosyal medya kanallarında dile getiridkleri eleştirilerden dolayı, abartı gelebilir ama binlerce kişi tutuklu Türkiye de. Özetle; Türkiye‘de hukuk ve adalet mekanizması her geçen gün yeni adaletsizlikler yaratıyor. Öyle ki, en üst hukuk kurumu olan Anayasa Mahkemesi Başkanı bile yaratılan bu hukuksuzluğun yaratacağı toplumsal tepkiden korkmuş olacak ki, hükümeti uyarmak zorunda kaldı. Kendilerine yapılan başvuruların yüzde 52‘si oranında adil yargılama hakkının ihlal edildiğine karar verdiklerini ifade etti. Ve Türkiye‘de tutuklu 2 avukat, Avukat Ebru Timtik ve Avukat Aytaç Ünsal 181 ve 150 gündür adil yargılanma talebiyle ölüm orucundalar. 

Barışçıl gösteri yapma hakkı neden gasp ediliyor, Barışçıl eylem bir hak değilmidir?

Nurgül Tosun: Barışçıl gösteri hakkı, yani düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ve hatta örgütlenme özgürlüğü en temel insani hakların başında geliyor olmasına rağmen, zaten ancak mücadele edilerek kazanılan ve sınırlı olarak kullanılabilen bir haktı zaten Türkiye‘de. Ama son yıllarda bu hak tamamen ihlal edilmiş durumda. Örneğin daha yeni (30.06.2020 tarihinde) ölüm orucunda olan yiğeni Avukat Ebru Tİmtik için, cumhurbaşkanlığı köşkü önünde sadece elinde bir fotoğrafla basın açıklaması yapmak isteyen Sultan Kaya „örgüt üyesi olmak“ gerekçesiyle tutuklandı. Bir teyze, ölüm orucundaki yiğeni ölmesin diye onun sesini duyurmak için sadece basın açıklaması yaptı diye tutuklu bugün. Bu durum aslında Türkiye‘deki insan haklarının geldiği durumu da gözler önüne seriyor. Ya da yıllardır her hafta Cumartesi günleri Galatasaray Lisesinin önünde basın açıklaması yapan, yakınları gözaltında kaybedilen ailelerin eylemlerine bugün izin verilmiyor olması bu konudaki keyfiyetin başka bir güncel örneği örneğin. Ve bugünlerde çıkarılmak istenen avukatlık kanununa ve yandaş baro yaratabilmek için çoklu baro sistemini öngören yasa tasarısına karşı eleştiri ve basın açıklaması hakkını kullanmak isteyen avukatlar bile polisler tarafından darp edildiler mesela. 

Biliyorsunuz bu yüzden genç iki Avukat Açlık grevindeler, keza Türkiyenin farklı Barolarınında destek verdiği yürüyüşlere binlerce Hukukçu katıldı.

Nurgül Tosun: Türkiye‘de siyasal iktidarın baskıları gittikçe artıyor. Çünkü iktidarda olmalarından kaynaklanan ve yasalarla kendilerine tanınan yetkilerini kendi ailelerinin ve çıkar çevrelerinin çıkarları için, çokça aşarak hatta bazen hiçe sayarak yıllardır ülkeyi yönetiyorlar. Kendilerini destekleyen kesim gittikçe zenginleşirken halk gittikçe yoksullaşıyor. İnsanlar ödeyemedikleri borçların bunalımlarıyla intihar eder duruma geldiler Türkiye‘de. Bu gerçeklerin dile getirilmesinin çıkarlarını zedeleyeceğini düşündükleri için de kendilerine muhalif hiç bir gücün-sesin olmasını istemiyorlar. Bundan dolayı sendikaların grevleri yasaklanıyor, muhalif milletvekillerin vekillikleri yasada yazmadığı şekillerde ellerinden alınıyor, gazeteciler hükümeti eleştirdikleri için tutuklanabiliyor. Ve avukatlar, yürüttükleri avukatlık tarzı siyasal iktidarın hoşuna gitmediği için yıllardır tutuklular. Şimdi de avukatların örgütlü olduğu baroların hükümeti desteklemiyor oluşundan dolayı, kendini destekleyen barolar kurabileceği bir yasal durumu getirmeye çalışıyorlar. Türkiye‘de en temel hiçbir hakkın güvende olmadığı bu ortamda, savunma hakkının, adil yargılanma hakkının ortadan kaldırılmasına karşı Avukat Ebru Timtik ve Avukat Aytaç Ünsal kendi yargılamalarında en basit usuli hukuk kurallarına bile riayet edilmemesi karşısında ölüm orucu yapıyorlar. 1 Temmuz itibariyle Aytaç 150 gündür, Ebru 181 gündür ölüm orucundalar. 

Türkiyede Siyasetin Hukuk sistemine müdahalesi iddiaları her zaman gündemde kalmıştır. Böyle bir şey Almanya‘ da mümkünmüdür?

Nurgül Tosun: Almanya´da genel anlamda Siyasetin Hukuk sistemine bir müdahalesi sadece siyasi davalarda, yani Alman Ceza Kanunu´nun 129 b maddesince açılan „yabancı terör örgütüne üyelik“ davalarında görülüyor. Bu davalar Başbakanlığın takibat izni olmadan zaten Başsavcılıklar tarafından yürütülemiyor. Siyasetin müdahalesi buradan başlıyor. Sosyalist ve komünist insanların da bu maddeye göre yargılandıkları davalarda Hakimler sözde bağımsız olsalar da belirli bir siyasal baskıdan kendilerini alıkoyamıyorlar. Bu görünmez müdahaleler de Federal Hükümetin Türkiye Hükümetiyle olan ilişkilerine göre belirleniyor. 

Türkiyedeki Hukuk sistemiyle buradakini kıyaslayabilirmisiniz kısaca?

Nurgül Tosun: Türkiye´deki Hukuk sistemini yukarıda belirledim. Alman Hukuk sistemi buna bakarak daha adil ve daha bağımsız yürüyor. Burada adli yardım kurumuyla birlikte vatandaş hakkını aramakta zorlanmıyor ya da daha az zorlanıyor. 

Sizce Almanya‘ da sistematik, kurumsallmış bır ırkçılık varmıdır?

NurgülTosun: Evet, bazı kurumlarda sistematik bir ırkçılıktan söz edebiliriz.

 Ağırlıklı olarak hangi davalara bakıyorsunuz?. Hangi Uluslardan Müvekilleriniz var?

NurgülTosun: Baktığım davalar çoğunlukla sulh hukuk, ceza hukuku, vergi hukuku ve yabancılar hukuku alanında. Müvekkillerimin % 70´i Türkiye kökenli, % 20´si Alman ve geri kalan yaklaşık % 10 oranı diğer ülkelere dağılıyor. 

Almanya‘da sizin gibi II. kuşaktan olan insanlara yada onların çocuklarına eğitim ve sosyal uyum konusunda hangi tavsiyelerde bulunursunuz?

Nurgül Tosun: En önemlisi Dil konusu. Üçüncü kuşağın Almancası ikinci kuşağın Almancasına nazaran daha kötü. Bu kabul edilemez bir durum.

Böylelikle çocuklar okullarda uyum sağlamakta zorlanıyorlar, gereksiz bir şekilde dışlanıyorlar da. Burası artık bizim memleketimiz ve biz burada kalıcıyız. Bunu iki taraf ta kabullendikten sonra bu ülkenin yasal ve sosyal yaşamına uyum sağlamak, katkıda bulunmak, buradaki yaşamı şekillendirmek ve içerik hakkında söz sahibi olmak bizim zorunluluğumuz.

Bunun için her ne kadar gettolaşmak konusu gibi geçmişte belirli hatalar yapıldıysa da bu hataları düzeltmek yine bizim elimizde. Burada kalıcı olduğumuzu ve bizim de belirli haklarımızın olduğunu kabul ettirdikten sonra kendimiz de dernekler, siyasi partiler ve STK´lar nezdinde daha güçlü katılımda bulunmalıyız.

Karşılıklı eşit diyalog bunun olmazsa olmazı. Gençlere dil konusu dışında eğitimlerine önem vermelerini tavsiye ederim.

Zira her yerde olduğu gibi Almanya´da da eğitimsiz ya da eğitim seviyesi düşük olanlar daima ezilir. Kendimizi ezdirmeyelim, daha yapıcı ve daha özgüvenli olmalarını tavsiye ederim. 

Çok teşekkürler Nurgül hanım verdiğiniz bu içten ve detaylı cevaplar ve bilgiler için.

Nurgül Tosun: Bende size teşekkür ederim bana bu fırsatı verdiğiniz için

mehmet-tanli  

        Mehmet Tanlı



BAŞKAN EMRAH KOZAY, SU OYUN PARKI’NDA ÇOCUKLARLA BULUŞTU

Ceyhan'da Yaz Akşamları Sanatla Renkleniyor

SEYHAN BELEDİYESİ BİR İLKE DAHA İMZA ATTI: “BESLENME DOSTU İŞ YERİ SERTİFİKASI ALDI”

Yüreğir’e 2 Kent Lokantası

SEYHAN’DA 7. KREŞ VE ÇOK AMAÇLI TESİSİN TEMELİ ATILDI”

Çukurova’da su oyun parkları açıldı

SEYHAN’DA 7. GÜNDÜZ BAKIMEVİ VE SOSYAL TESİS İÇİN TEMEL ATILIYOR

Başkan Demirçalı’dan Belediyeden Alacağı Olan Esnafa Çağrı

Seyhan Belediyesi Yaz Kursları Başlıyor!

Yüreğir Belediyesi Kıyafet Bankası Yüzleri Güldürüyor

ÇİLTAR MTSK Sporcusu Görkem Öçal’a Başkan Türemiş'ten Tebrik!

Yüzyıl Başkanıyla Çukur Spor’un Başkanı Her Zaman Birlikte: Sporda Dostluk ve Kardeşlik Mesajı

Bulut Yeşil İnşaat Adana 01 Futbol Kulübü Mehmet Alp Kurt ile yeniden anlaştı

"Yaşasın Demirspor"

"Yeni sezonda takım olarak tek hedefimiz şampiyonluk"

Bulut Yeşil İnşaat Adana 01 Futbol Kulübü Mehmet Sak'ı renklerine bağladı

Adanalı veteranlar şampiyonluğa abone oldu

Ramayspor’un Gol Makinesi: 'Egemen Sosar'

Bekir Ayaz : "Türk Sporunu Yönetmeye Değil, Dönüştürmeye Geliyoruz !

ÇİLTAR MASA TENİSİ SK’DAN ÇİFTE TÜRKİYE ŞAMPİYONLUĞU

BİLAL OĞUZ: “SAADET PARTİSİ, AHLAKLI VE ADALETLİ İKTİDARIN ADIDIR”

MHP SEYHAN'DA MUHARREM AYI PROGRAMI

Adana sel oldu, Zeydan Karalar’a sahip çıkmak için Uğur Mumcu Meydanı’na aktı

Ahmet Dardağan’dan Demokrasiye Çağrı: “Siyasetin Onuruna Sahip Çıkacağız”

Tamer Dağlı: “Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, milletimizin güvenine layık olacak şekilde çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.”

ADANA TEŞKİLATI SAHAYA İNDİ: YENİDEN REFAH’A YOĞUN KATILIM

Yusuf Kolikısa: “Devletin Kurumları Milli Egemenliğimizin Temsilidir, Riske Atılamaz”

Türkiye İttifakı Partisi Adana Teşkilatı Seyhan Kaymakamı Ekrem İnci' yi ziyarette bulundu

Adana’da Siyasetin Yeni Yüzü: Anahtar Parti Sahaya İndi

Başkan Karataş: “Hudut Namustur!” A Parti’den Sınıra ve Millete Sahip Çıkan Manifesto”

Nacar: Kaybedecek tek bir gencimiz yoktur

“Sanal kumar, Türkiye’nin en büyük sessiz krizlerinden biri”

Çukurova Üniversitesi 1.5 Adana Takımı, TEKNOFEST 2025’te Türkiye Üçüncüsü Oldu

Yıldırım; “Yeşil vatanımıza sahip çıkıyoruz”

ADALET NÖBETİNİN İLK GÜNÜNDEN İTİBAREN KADINLAR ALANLARDA OLMAYA DEVAM EDİYOR

Sunay Karamık: “Bu Ülkenin Acısı, Kimsenin Siyasi Rant Hesabına Alet Edilemez”

SAYGILI’NIN DEDESİNİN CEPHEDEN YAZDIĞI 100 YILLIK MEKTUP KIZILAY ARŞİVİNDE BULUNDU

Mahir Sayın: “Devlet, Yangına Müdahaleyi Beklemez; Önlem Alır, Koordine Eder

O Ses ‘Kim Milyoner Olmak İster’ Yarışmasında Ortaya Çıktı!

Halil Nacar şampiyon sporcuları tebrik etti

ÇİLTAR MTSK Sporcusu Görkem Öçal’a Başkan Türemiş'ten Tebrik!

Sözde Kalan 24 Temmuz'u Kutluyoruz"

Güngör Geçer, “Halka hizmeti sürdürmeye ve projeleri tamamlamaya kararlıyız.”

YAPIMCI ADEM SİNCAR KÜÇÜK BEHRAM ATLAS’A KİVRE OLDU!

LGS’de şampiyonlar Birkent VIP’ten çıktı

VALİ KÖŞGER: “GENÇLERİMİZ, NİHAN IŞIK YÜCEL VE İBRAHİM BURAK YÜCEL GİBİ GİRİŞİMCİLERİ ÖRNEK ALMALI”

BAŞKAN EMRAH KOZAY, SU OYUN PARKI’NDA ÇOCUKLARLA BULUŞTU

Ceyhan'da Yaz Akşamları Sanatla Renkleniyor

ADANA’YA PLAZMA BAĞIŞ MERKEZİ KURULUYOR

TÜRK KIZILAY SARIÇAM ŞUBESİ AÇILIŞI VALİ KÖŞGER’İN KATILIMIYLA YAPILDI

Girne Koleji Adana'da!

ERAL Okullarından Başarıya Destek!

Nacar: Milletimiz sonsuza kadar özgür yaşayacak

ASDEP'ten Aile Vizyonuna Güçlü Destek: Türkiye Yüzyılında Temel Harç Aile

Abdi Sütcü Sağlık Hizmetleri MYO 407 Mezun Verdi

Şehitlerimizi andık Hainleri lanetledik!

Denli: "Şüphesiz Türk milleti, feraseti, basireti ve cesaretiyle tüm oyunları ve tuzakları boza boza yoluna devam edecek, omuz omuza mücadele edecektir"

“O Geceyi Unutma, Bir Umut Uçur” Etkinliğiyle 15 Temmuz Ruhu Gökyüzüne Taşındı

“Sizin Hissenize Teröristbaşı öcalan, Bizim Hissemize Tabuta Sığmayan Kahramanlar Düştü”

İstanbul ay yıldızla süslendi

Yükleniyor