Tarih: 21.11.2023 08:25

Bilici: Gazze’de İnsanlık Katledilirken BM Çaresiz

Facebook Twitter Linked-in

“Şu an Gazze’de yaşananlar hem insani açıdan hem bölgesel
güvenlik açısından, hem de Birleşmiş Milletler’in reforma ne kadar acil bir şekilde ihtiyaç
duyduğunu gözlerimizin önüne sermesi açısından çok önemlidir.” dedi.

Adana Milletvekili Bilal Bilici Dışişleri Bakanlığı’nın 2024 Yılı Bütçesi’nin görüşüldüğü
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada 5 binden fazla çocuk ve toplamda 13 bin
sivilin hayatını kaybettiği İsrail saldırıları karşısında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun
çaresiz kaldığını ve yapısal reforma ihtiyacı olduğunu vurguladı. İsrail’in 7 Ekim’deki Hamas
saldırısını bahane ederek Gazze’de bir soykırıma giriştiğini vurgulayan Milletvekili Bilici,
“2007 yılından bu yana uygulanan abluka nedeniyle açık hava hapishanesine dönüşen Gazze
bugün hızla açık hava mezarlığına dönüşmektedir.” diye konuştu. Bilici konuşmasına şöyle
devam etti:
7 Ekim’de Hamas’ın saldırıları ile başlamış gibi görünse de Filistin ve İsrail arasında
yaşananlar geçmişten bağımsız değildir. İsrail 7 Ekim saldırısının arkasına sığınarak
gerçekleştirdiği katliamı meşrulaştıramaz ve tarih önünde hesap vermekten kaçamaz.
1947’den beri alınan BM kararlarına uymayarak Filistin’de işgale devam eden İsrail’in bu
tutumdan vazgeçmemesi bölgeyi çözümden ve huzurdan uzaklaştırmaktadır. Eğer bölge
ülkeleri olarak bu duruma siyasi açıdan yaklaşıp doğru çözümlerin bulunmasında ön ayak
olabilirsek Filistin, bölgenin barış ve huzur içinde birlikte durabilmesini sağlayabilen bir etken
olacaktır. Bunu başaramazsak mevcut durum sadece ölümlere ve yıkıma sebep olmaya
devam edecek, barışı uzaklaştırmaktan öteye gitmeyerek bölgedeki istikrarsızlık ve çatışma
sarmalının devam etmesine sebep olacaktır. Çözüm için uluslararası toplumun her bir üyesi
gerekli tepkiyi göstermeli ve bir daha benzer bir durumun gerçekleşmesine karşı caydırıcılığın
tesis edilmesi için bir an önce BM reformu yapılmalıdır.
Kıbrıs’ta BM’nin Çifte Standardı Can Sıkıyor
Türkiye’nin milli davası Kıbrıs’ta, Ada’daki Türk varlığının bekası; ülkemizin millî
güvenliği ve stratejik dengelerle doğrudan ilgilidir. Kıbrıs adası ve Kıbrıs Türk halkının
güvenliği, Türkiye’nin millî güvenlik açısından ihtiyacı ve bölgedeki stratejik dengelerin
korunması için, Türkiye ilk günden beri gerekeni yapıyor; yapmaya da devam edecek.
1974 yılından bugüne, ara bölgede yaşayan Türk tarafının insani ihtiyaçlarını karşılamak,
ekonomik kalkınmalarına destek olmak, sağlık eğitim vb ihtiyaçları için gerçekleştirilen Pile-
Yiğitler yolu projesinde, BM'nin uyguladığı çifte standart can sıkıyor. 25 yılı aşkın geçmişi
bulunan Pile–Yiğitler yolu projesi, Kıbrıs Türk tarafının yapıcı tutumu ve bu yönde yaptığı tüm
iş birliği çağrılarına rağmen Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nden karşılık görmedi. Yolun
tamamlanması için gerekli çalışmalar BMBG yetkililerinin bilgilendirilmesi suretiyle 17

Ağustosta başlatılmıştı. Ancak 18 Ağustosta BM güçlerinin yol çalışması gerçekleştiren
kişilere fiziki müdahalede bulunduklarını öğrendik. Bu durum asla kabul edilebilir değildir. Bu
adaletsiz, samimiyetsiz ve iki yüzlü tutumla ilgili biz de Kıbrıs ziyaretimizde istişareler yaptık.
Kıbrıs’ta hiçbir konu ya da tek bir karış toprağın geleceği oldu bittiye getirilemez. Merhum
Rauf Denktaş’ın 1983 senesindeki BM konuşmasında da dediği gibi “Biz onların (Rum
tarafının) egemenliğimizi, bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü elimizden almalarına izin
vermedik”. Şimdi de izin vermeye hiç niyetimiz yok. Adadaki Türk varlığının bekası için, adil
ve kalıcı bir barış için Türkiye elinden geleni yapmıştır, yapmaya da devam edecektir.
Kıbrıs’ta, barış ve huzur için canını ortaya koyan kahramanlarımızı da bu vesileyle saygı ve
rahmetle anıyorum.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —