9423,62%0,45
38,03% 0,03
43,08% -0,15
3925,78% 0,20
6324,96% 0,00
Almanya‘ nın Kuzey Ren Vesfalya (NRW) Eyaletinin Bochum şehrinin Sanat müzesinde Demokratik İşçi
Dernekleri Federasyonun ( DİDF) öncülüğünde Ruhr Üniversitesi Toplumsal Hareketler Enstitüsü ile
işbirliği içinde düzenlenen göç konferansına aralarında DİDF genel başkanı Zeynep Sefariye Ekşi, bir
önceki başkan Hüseyin Avgan, NSU cinayetlerini kitabının yazarı gazeteci Yücel Özdemir, bir çok DİDF
federal ve bölge yöneticisi ile farklı uluslardan 200 e yakın bir katılım sağlandı.
Moderasyonunu, Duisburg-Essen Üniversitesi / Disiplinlerarası Entegrasyon ve Göç Araştırmaları
Merkezinden (InZentIM) Prof.Dr. Helen Baykara-Krumme‘ nin üstlendiği Bochumdaki Göç Konferansı
DIDF Federal yönetim kurulu üyesi Düzgün Altun ve Sosyal Hareketler Enstitüsü Direktörü Prof. Dr.
Stefan Berger‘ in açılış konuşmaları, konukları ve konuşmacıları selamlaması ile başladı. Alanında
uzman kurum ve kuruluşların temsilcilerinin konuşmacı olarak yer aldığı Göç konferansında her
sunum sonunda soru-yanıt bölümüde yer aldı. Konferansın unumlarını göç konusunda birçok
araştırması bulunan ve çeşitli üniversite ve kuruluşlarda konferanslar veren uzmanlar yaptı.
Bochum Belediye Başkanı Dr. Sascha Dewender’in de kısa bir selamlama konuşması yaptığı
Konferansın ilk sunumunu ‚‘‘ Bir Göç Ülkesi Olarak Almanya - Ne Durumdayız ?‘‘ başlığıyla Max
Planck Dini ve Etnik Çeşitlilik Çalışmaları Enstitüsünden . Prof. Dr. Karen Schönwälder yaptı.
Fırsat eşitliği ve eşit haklar sağlanmalı
Almanya ve Avrupa‘ ya Göçün kronolojisini yapan Prof. Dr. Schönwälder konuşmasında „ Almanya
onlarca yıldır artık bir göç ülkesi, toplumun yüzde 35 ile 40 ı göçmen kökenli, ancak bu konudaki
tartışmalar hala devam ediyor ve giderek daha da hararetli hale gelmiş durumda ‚ Göçün tarihsel
gelişimi böyle ama ülke olarak güncel eğilimler , zorluklar ndeniyle göçmenlerin toplumsal katılımını
hala sağlamış değiliz . Avrupadaki en büyük göç akımı -grubu Avrupa Birliği içerisindeki sayıları
581.088 i bulan göçtür.’’ diyen konuşmacı Prof. Schönwälder Göç ve entegrasyon politikalarının hep
değiştiğini , fırsat eşitliği ve toplumsal katılım açısından bugün iyi bir konumda değiliz ama işverenler-
sermaya grupları bu göçlerden son derece memnunlar diyerek popülist politikaları ve politikacıları
sorguladı.
ölümden yaralı olarak kıl payı kurtulan Yasin Güler , Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları
Merkezinden (DeZIM) Dr. Friederike Römer ve Dr. Ramona Rischke,
‚‘‘ Toplumun sağa kayması birlikte yaşamımızı yok mu ediyor?‘‘ gibi önemli konuları inceleyip
mesajlar verdiler.
1. Kuşakta aynı sorunları yaşadı
Nihat Öztürk, IG Metall Düsseldorf eski genel müdürü, "Gelbe Hand" , Rosa-Luxemburg-Stiftung-NRW
danışma kurulu üyesi, Demokratik katılım için uzun süren ve geçmişte verilen örgütlü mücadeleler
gibi konularda sunum yaptılar. Aktif çalışmalarıyla tanınan Nihat Öztürk ‚‘‘ Irkçılık, ayrımcılık yeni bir
şey değil. 1. Kuşak göçmenlerde aynı şeyleri yaşadı. 1966 konomik krizinde göçmen işçiler ülkelerine
geri yollanmak istendi. İşletmelerde atmosferin kesinlikle düzeltilmesi gerekiyor bunun içinde sıkı
mücadele gerekiyor‘‘ dedi.
Özlem Sönmez ve Ali Dursun Yıldırım dinleti sundular
Saat 15.45 de verilen Molada ise kültürel programa bir katkı çerçevesinde sanatçılar Özlem Sönmez
ve Ali Dursun Yıldırım (GrupPia) katılımcılara bağlama ve gitar eşilğinde söyledikleri şarkılarla göç toplumunun özlemlerini müzikal sunumlarıyla dile getirdiler. Aynı zamanda katılımcılar Irkçılıkla
mücadelede önemli çalışmalar yapan, ödüller alan Proje çalışanı Arzu Şimşek‘ in kurduğu Gelbe Hand
, mach meinen Kumpel nicht an ( Sarı El- Arkadaşıma sataşma ‘‘ İnsiyatifi ile Başkanları Yazar Kemal
Yalçın‘ ın insiyatifinde kurulan Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubunun Bilgilendirme ve Kitap masalarıda
büyük ilgi gördü.
Bunların dışında savaşların göçe etkisi, göçün insani boyutu, ayrımcılık ve tüm göçmenleri ayrım
yapmaksızın her olumsuz olayda genellnerek suçlanması , ön yargılar gibi konular da Konferansta dile
geldi ve tüm olumsuz şartlara rağmen barış içinde birlikte yaşam ve mücadele çağrısı yapıldı
Tartışma Paneli ile konferans son buldu
Saat 16.30 da Konferansın son bölümü olan Panel tartışmasında ise: Birlikte yaşamak için daha neler
yapılabilir? Birlikte yaşamımız neden yeni zorluklarla karşı karşıya sorularına yanıtlar arandı.Panele
katılanlar Göç, sosyal eşitsizlik ve sosyal değişim günlük yaşamın artık bir parçası olduğunu, kültürel
çeşitliliği tanıyan ve sosyal uyumu güçlendiren bir barış içinde birlikte yaşam için birlikte mücadele
edilmesi gerektiğini ve popülist AfD lie ve tüm yerli ya da yabancı ırkçı, gerici unsurlarla mücadele
etmekten başka bir alternatif bulunmadığını , yeni kurulacak federal hükümetin programında
göçmenler açısından iyi şeyler bulunmadığını ve aşağı, yukarı AfD nin taleplerinin yumuşatılmış
şekliyle hükümet programına girmesinin son derece düşündürücü olduğunu , göçmenlere,
mültecilere hizmet veren kurumların bütçelerinin ya kısıtlandığını ya da tam kesildiğini eleştirerek
vurguladılar.
Yeni Hayat / Neues Leben gazetesinden Dilan Baran‘ ın başarıyla yönettiği Panelin Katılımcıları şu
isimlerden oluştuı; Alev Bahadır | Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu YK üyesi (DIDF) Claus-
Ulrich Prölß | Kölner Flüchtlingsrat e.V. Sonja Jalali | DaMigra Thilo Nicklas | IG-BAU Köln-Bonn, işyeri
temsilcisi, Yusuf As | ver.di sendikası federal göç komısyonu yöneticisi