Trafik güvenliğine önem veren ülkeler, trafikteki çarpışmalardan en fazla zarar gören, yayalar, bisikletler, iki tekerlekli motosikletliler ve tekerlekli sandalye kullanan bireylere "Korunmasız Yol Kullanıcısı" dendiğini ifade eden Özgür Şener, “Trafik tasarımlarını yaparken, bir kaportaya dolayısı ile bir korumaya sahip motorlu/elektrikli taşıtlar ile korunmasız yol kullanıcılarını azami seviyede ayrıştıracak şekilde tasarım yapıyorlar. Trafiğin dezavantajlı grubu diyebileceğimiz bu kullanıcıların A noktasından B noktasına kesintisiz korumalı, güvenli bir şekilde gitmeleri esas alınıyor.” dedi.
Tekerlekli sandalye ile hareket eden bir bireyin yardımsız gideceği trafik ortamı yok
Korunmasız yol kullanıcıları içinde, hareket kısıtı en üst seviyede olan yaşlı bireyler ve tekerlekli sandalyedeki bireylere uygun olarak trafiği düzenlediklerini de dile getiren Özgür Şener, şöyle devam etti:
“Örneğin trafik ışığı olan bir yaya geçidindeki güvenli geçiş süresini, trafikte bulunabilecek en yaşlı bireyin güvenli bir halde karşıdan karşıya geçebileceği süre üzerinden belirliyorlar. Ülkemizde de son yıllarda yapılan trafik düzenlemelerinde engelli bireylerimizin hareket kısıtlarının dikkate alındığını görmekteyiz. Bununla birlikte tekerlekli sandalye ile hareket eden bir bireyin, başka birinin yardımı olmadan istediği her yere gidebileceği bir trafik ortamına maalesef sahip değiliz.”
Kamuyu bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarına, kampanyalarına ihtiyaç var!
Hâlihazırda yeterli olmayan bu alt yapıya bir de taşıt sürücülerinin duyarsız davranışları eklenince, engellilerin toplumsal hayata karışmalarının, özgür ve güvenli bir şekilde trafikte bulunmaları mümkün olmadığını söyleyen Yol ve Trafik Güvenliği Danışmanı Özgür Şener, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kaldırıma, tekerlekli sandalye rampalarına park edilmiş taşıtlar, tekerlekli sandalye kullanan bireyin, bir yardımcının desteği ile dahi hareket etmesini engellemektedir. Bu engeli aşmak için, güvensiz halde taşıt yollarını kullanmaları ve taşıt çarpmalarına maruz kalmalarına sebep olmaktadır. Bu konuda yapılacak kamu bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmalarına, kampanyalarına ihtiyaç vardır. Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin kısıtlı kaynakları ile bu konuda sesini duyurma çabaları devlet tarafından kamu spotları ile desteklenmelidir.”
Bülten
