‘Kadın hakları mücadelesi İnsan hakkı mücadelesidir’

Kısa adı AKDAM olan Adana Kadın Dayanışma Merkezi Sığınmaevi Derneği Başkanı Münire Dağ, Başkan Yardımcısı Ayşegül Kanat, Sayman Berrin Ünlü, Basından Sorumlu Başkan Yardımcısı Melek Kurt, Gönüllü Av.Dudu Büşra Maksutoğlu ve Gönüllü Psikolog Fahrunisa Durdu; 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle basın açıklaması yaptı.

AKDAM Yönetim Kurulu adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan Başkan Münire Dağ; 63 yıl önce Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı mücadele eden 3 kızkardeşin vahşice katledilmesinin kadına yönelik şiddetle mücadele için milat olduğunu, 1999 yılında Birleşmiş Milletler’in (BM) 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü ilan ettiğine dikkat çekti.

Kadına yönelik şiddetin önlenmesi mücadelesinin mevcut iktidar eliyle başarısızlığa sürüklendiğini ifade eden Başkan Dağ; “Mücadelemiz asıl, kazanımlarımız ise daimdir” dedi.

Başkan Dağ yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi;

“25 Kasım’da, bundan tam 63 yıl önce diktatörlüğe karşı Dominik Cumhuriyeti’nde mücadele eden 3 kız kardeş “Mirabel Kardeşler” tutuklanmış, tecavüz edilmiş ve vahşice öldürülmüşlerdir. Bu kardeşlerin ölümü kadın mücadelesinin miladı olmuş, 1999 yılında Birleşmiş Milletler Milabel Kardeşlerin öldürüldüğü 25 Kasım’ı, Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan etmiştir.

Yıllardır verdiğimiz bu mücadele; kadınların dünyanın her yerinde; yaşamın her alanında karşılaştıkları ayrımcılığa, sömürüye, cinsiyet eşitsizliğine, ev içi şiddete, toplumsal şiddete dikkat çekmek, mücadele ve dayanışma ruhuyla kadına yönelik tüm şiddetlerin önlenmesi ve sona ermesi içindir.

Tüm verdiğimiz mücadeleye rağmen İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen iktidar, kadınların yaşam haklarını ve özgürlüklerini güvence altına alamadığı gibi ayrımcılığın ve şiddetin devlet eliyle yaygınlaştırılmasını sağlamaktadır. Kadına yönelik şiddet siyasi bir sorundur. Kadına yönelik şiddeti önlemek, şiddet mağduru kadınları korumak, şiddeti ortadan kaldırmak devletin sorumluluğudur.

Bu yıl 324 günde 288 kadın öldürülmüş 681 kadın yaralanmıştır. Ülkemizde kadına yönelik şiddet giderek artmakta, kadınlar vahşice katledilmektedir!

En temel insan hakkı olan yaşam hakkı, kadınların elinden alınmaktadır. Failler bu ihlallere dur diyen yaptırımlarla indirim olmaksızın cezalandırılmalıdırlar. Kanunlar, anayasa ve uluslararası sözleşmeler etkili bir şekilde uygulanmalı ve uygulanmaya devam etmelidir.

Kadın hakları mücadelesinin bir insan hakkı mücadelesi olduğu unutulmamalıdır!

Cumhuriyetin 100. Yılında elde ettiğimiz tüm kazanımlarımızın arkasında olmaya devam edeceğimizi, haklarımızın kaybına yol açacak her türlü söylemin, girişimin veyahut yasal düzenlemenin karşısında olacağımızı, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğimizi, mücadelemizi dayanışma ruhu ile sürdürmeye devam edeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.”