10713,94%0,66
32,20% -0,01
35,00% 0,00
2504,40% 0,16
4010,02% 0,18
Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şubesi Başkanı İsa Kayadan, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlama mesajı yayınladı.
Başkan Kayadan, yayınlamış olduğu mesajında: "1 Mayıs 1886 tarihinde Louisville, Kentucky'de (ABD) 8 saatlik iş günü talebiyle başlayan işçi grevlerine yarım milyon işçi katıldı. Grev ve gösteriler 1 Mayıs'tan sonra da
sürdü. İşçiler 3 Mayıs'ta sokaklara çıktılar. McCormick fabrikasındaki greve müdahale
eden polisin ateş açması sonucu 4 işçi öldü, onlarcası yaralandı. Bu saldırıyı protesto
etmek için 4 Mayıs'ta Haymarket Alanı'nda düzenlenen mitingde patlayan bir bomba ise 7
polisin ölümüne, 69’unun yaralanmasına neden oldu. “Haymarket Olayı” adıyla tarihe
geçen bu olaylar anısına 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal’de 1 Mayıs gününün tüm
dünyada “Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak kutlanmasına karar verildi. Bu gün dünyada
135 yıldır “İşçi Bayramı” olarak kutlanmaktadır.
İşçi Bayramı ülkemizde 1911 yılında Selanik’te, 1912 yılında İstanbul’da kutlanmaya
başlamış, 1923 yılında yasa ile İşçi Bayramı olarak kabul edilmiştir.100 yıldır var ise de, İşçi
Bayramı Türkiye’de büyük acılar ve baskılarla anılır olmuştur. 1 Mayıs 1977 İstanbul
Taksim katliamı dışında da pek çok kurban verilmiştir.
Emekçi kitleler bu yıl da; haklı talepleriyle İşçi Bayramı’nı kutlayacaklar.
Yoksulluk ücretine, sendikasızlaşmaya, baskılara, sağlıksız, güvensiz ve güvencesiz iş
koşullarına karşın ekmek paralarını kazanmaya çalışan milyonlar alanlarda olacak.
Cumhuriyetin kurduğu üretim tesislerininin kapatılarak ya da satılarak yok edilip
üretimden kopulması, “AB’ye giriyoruz” ham hayaliyle gümrük duvarlarının kaldırılması,
dış alım bağımlısı dış satım yetmezliği, ürettiğinden çok tüketme savurganlığı ve beton
aşkına kurban yatırım sefilliğinden doğan döviz kıtlığı, milleti krizden krize sürükleyip
perişan eden beceriksiz ve basiretsiz ekonomi yönetimleri ve benzer nedenlerle
onyıllardır yüksek enflasyon, hayat pahalılığı ve işsizlik sarmalında umutları tükenen
gençlerimiz geleceklerini yurt dışında arama ayıbından kurtulma isteklerini
dillendirecekler.
İşçilerimiz; sigortasız, sendikasız, güvencesiz, neredeyse temel ücrete dönen ve
artık açlık sınırının da altında kalan “Asgari Ücret”le ve milyonlarca sözde sığınmacının
rekabetine açık koşullarda çalışmak zorunda bırakıldıklarını bir kez daha seslendirecekler.
Gerçek sendikalar; sorunları ve çözüm yollarını aktaracaklar, taleplerini dile
getirecekler, ama yıllardır acımasızca uygulanan neoliberal soygun politikaları sonucu
sendikalaşmanın geldiği içler acısı durumu utandıklarından söylemeyecekler.
Yıllarca eğitim görüp sayısız engelleri aşarak girebildikleri devlet dairelerinde
memur sendikalarında örgütlenmiş memurlarımız; güvencelerini kaybetmemek ve grevli
toplu sözleşmeli sendikal haklarını almak için işçilerle güçlerini birleştirecekler.
Giderek yoğunlaşan taşeronlaşmaya, kiralık işçi köleliğine ve işsizlik bataklığına
isyan eden kadın sesleri, genç sesleri yükselecek alanlardan, duyması gereken kulaklara
hiç ulaşamayan.
Alanlara gelemeyecek milyonlar da olacak tabii.
Atatürk’ün “Milletin Efendisidir” dediği, 70 şu kadar yılın sağ iktidarlarınca gün be
gün katledilen tarım ve hayvancılık nedeniyle topraklarını terk etmek ve işsizler ordusuna
katılmak zorunda kalmış köylülerimiz örgütsüzlükleri nedeniyle emekçi kitlelerle
kucaklaşamayacaklar.
Sömürü düzeninin ve ticarileşmiş sağlık sisteminin dişlileri arasında ezilen, uzun
çalışma yıllarının sonunda huzur ve güven içinde yaşamayı umut ederken yoksulluk ve
yoklukla boğuşmak, yorgun bedenleriyle ucuz (!) et ya da Halk Ekmek kuyruklarında
saatlerce dikilmek, pazar yerlerinden atılmış sebze meyve toplamak, bulabilmişse o yaşta
gelip geçici bir işte çalışmak zorunda kalmış emeklilerimiz İşçi Bayramı meydanlarını
ancak televizyon haberlerinde izleyecekler.
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, Kemalizm’in namus sesini bir sis çanı gibi
yurdumuz semalarına asarak “Yeniden Atatürk Cumhuriyeti”ne ulaşma kararlılığımızla 1
Mayıs alanlarını dolduran emekçilerimizin yanında olacağız ve hep birlikte bir gün mutlaka
emperyalizmin sömürü zincirlerini kıracağız.
“Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim,
akar suyun,
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
- çürüyen diş, dökülen et -,
bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet...”
1 Mayıs İşçi Bayramı kutlu olsun!" İfadelerini kullandı.