23 yıllık AKP iktidarı, toplumsal desteğinin azaldığı, ekonomik krizin derinleştiği, gelir dağılımında adaletin tümüyle ortadan kalktığı, yargının siyasallaşarak bir cezalandırma aracına dönüştüğü bir ortamda yargı üzerinden CHP’yi dizayn etmeye, parçalamaya ve yükselen toplumsal muhalefeti sönümlendirmeye çalışıyor.
30 Haziran’ da CHP kurultayı ile ilgili mahkeme kararına günler kala bir önceki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’ nun tutumu ve açıklamalarına CHP tabanından ve Alevi toplumundan ve sosyal medyada farklı sosyal sınıflardan büyük tepki var. Anımsayacak olursak Kemal Kılıçdaroğlu “Kayyum geleceğine ben geleyim. Benim CHP’ye ne zararım olabilir ki?. Yargının kararlarını bekleyelim” demişti.
Çünkü iktidar bloku, İmamoğlu’nu ve İBB’yi hedef alarak 19 Mart’ta başlattığı siyasi operasyonun ciddi bir toplumsal muhalefet duvarına çarptığını görerek ve kendi siyasi ömrünü uzatmak için CHP’yi ötekileştirmeyi, parçalamayı stratejik bir hedef haline getirdi. İktidar bu yaklaşımına uygun olarak CHP’de yönetim değişikliğinin yaşandığı 38. Kurultaya ilişkin tartışmaları fırsata çevirerek, 30 Haziran’da görülecek davada kurultayı yok sayacak mutlak butlan ya da kayyım şeklinde bir mahkeme kararı çıkartmayı planlıyor.
Olası bir mutlak butlan ya da kayyım tartışmalarının merkezine de CHP’nin 7. Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu oturtulmuş durumdadır.
İktidar dahil, CHP içinde ve dışında çeşitli çevrelerin de bu durumu fırsata çevirerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğini de tartışmalara dahil ettiğini görüyoruz. Bu kötü niyetli hamleler Aleviler üzerinden hem CHP’de, hem de geniş demokratik ve cumhuriyetçi muhalefet blokunda bir parçalanma ve kutuplaşma yaratmayı da hedefliyor.
Aşağıda imzası bulunan bizler, Sayın Kılıçdaroğlu’nu tarihsel sorumluluğunu yerine getirerek her açıdan bu oyunu bozmaya, hangi gerekçeler ile olursa olsun, iktidarın amaçlarına hizmet edecek her tutum ve davranıştan sakınmaya davet ediyoruz.
Sayın Kılıçdaroğlu’na yakışan bu siyasi hamle karşısında 30 Haziran’da görülecek mahkeme öncesi mevcut parti yönetimi ve demokratik muhalefet kesimleriyle işbirliği yaparak, AKP’nin siyasallaşan yargısının ne CHP’yi ne de muhalefet blokunu dizayn etmesine gücünün yetmeyeceğini açıklamasıdır!
Çünkü aslolan kişisel ikballer üzerinden tartışmayı içeriye çekerek derinleştirmek değil, siyasallaşan iktidar yargısı karşısında “Hak Hukuk Adalet” mücadelesini yükselterek, cumhuriyeti gerçek anlamda laiklikle ve demokrasiyle taçlandırmak amacıyla bütün toplumsal muhalefeti bir araya getirerek bu düzeni değiştirmektir!
Çağrıya ilk etapta şu isimler imza koydu;
Turgut Öker
Haydar Aygören
Güler Aygören
Ali Balkız
Necdet Saraç
Seydi Koparan
Erdoğan Biçici
Ali Kocakahya
Ali Yıldırım
Selahattin Göktürk
Cemal Bozoglu
Cengiz Orhan
Ismail Kaplan
Dr.Hüseyin Akpınar
Nilgün Mete Muslu
Barış Atay
Türel Meriç
Dr.irfan Açıkgöz
Volkan Bars
Özer Çalık
Seval Ünlü
Ayfer Orhan
Serdal Çınar
Ali Bozkurt
Bülent Ant
Cem Bitnel
Nurşen Polat Yılmaz
Serdal ime
Servet Maden
Medet Doğan
Hazır Demir
Veysel Akpınar
Cihan Özkaya
Özlem Mirwald
Atilla Ceylan
Elif Mike
Alper Doğa
Adnan Yılmaz
Baykal Aslanbuğa
Atilla Erden
ismail Pehlivan
Mehmet Tanlı
Zerrin Taşpınar
Haydar Ünal
Ayhan Aydın
Müslüm Metin
Erdoğan Temiz
Mustafa Özcivan
Ismail Koç
Mustafa İlkyaz
Saygılarımızla.
28 Haziran 2025