Tarih: 05.02.2025 18:11

ONKOLOJİDE GİRİŞİMSEL TEDAVİ YÖNTEMLERİ İLE KANSERİN KADERİ DEĞİŞİYOR!

Facebook Twitter Linked-in

Uzmanlar, kanser hastalıklarında farklı tedavi
alternatiflerinin geliştirilmesinin kanserin geleceği açısından oldukça değerli
olduğunu belirtiyor. Girişimsel onkolojik yöntemler, kanser hastaları için
umut verici önemli tedavi alternatiflerinden biri olarak ön plana çıkıyor.
Son 25 yıldır kanser tedavisinde girişimsel radyolojik tekniklerin gelişmesine
bağlı olmak üzere çok sayıda yeni işlem tanımlandığını bildiren Türkiye İş
Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü
Hastanesi Radyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Okan Akhan, kanser tedavisinin
önemli bir kolu olan girişimsel onkoloji hakkında açıklamalarda bulundu.
Girişimsel onkolojik yöntemler ile tümör tamamen yok edilebiliyor!
Bayındır Söğütözü Hastanesi Radyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Okan Akhan, girişimsel radyolojinin
alt birimi olan girişimsel onkolojinin kanser tedavisindeki yeri hakkında şunları kaydetti: “Girişimsel
onkolojik işlemlerin gelişmesi ile değişik teknikler kullanarak doğrudan doğruya tümörlü dokuyu
ortadan kaldıracak ‘ablasyon’ yöntemleri uygulanabiliyor. Eğer tümör 3 santimden küçük ise çok etkili
ablasyon teknikleri ile tümör dokusu tamamen tedavi edilebiliyor. Ayrıca TAKE, TARE,
Kemosaturasyon ve LIOX işlemleri ile tümöre, damar içerisinden ilaç tedavileri ya da ışın tedavileri
yapılabiliyor. Bu tedaviler tümör dokusunun ortadan kaldırılmasını veya küçültülmesini sağlıyor”
Karaciğerin birinci kanseri olan hepatoselüller kanserlerin (HCC) tedavisinde lezyonların 3 santimden
küçük olması durumunda ablasyon tekniklerinin uygulandığını bildiren Prof. Dr. Okan Akhan, “Ancak
daha büyük ve daha çok sayıda kitleler söz konusuysa ve başka bir tedavi alternatifi yoksa
Transarterial Kemoembolizasyon (TAKE), eğer bu işlem sırasında ışın tedavisi yapılacak ise
Transarterial Radyoembolizasyon (TARE) yöntemine başvurulabiliyor” dedi.
“Girişimsel radyolojik ablatif teknikler karaciğer ve akciğerin metastazlarında, böbrek tümörlerinde,
pankreas ve prostat tümörlerinde uygun klinik ve teknik endikasyonlarla yapılmaktadır. Ayrıca kemik
metastazlarında, yumuşak doku tümörlerinde de etkili kullanılmaktadır.” İfadelerini kullanan Prof. Dr.
Okan Akhan, girişimsel yöntemlerin tiroidin iyi huylu tümörlerinde veya memenin ameliyat
edilemeyen iyi huylu ya da kötü huylu tümörlerinde gittikçe daha fazla kullanılan tedavi
alternatiflerinden olduğunu kaydetti.

Girişimsel yöntemler metastazların tedavisinde de etkili!
Prof. Dr. Okan Akhan, malign melanom (cilt kanseri) ve ilaçlara dirençli meme kanserinin karaciğere
metastazı varlığında en etkili tedavi alternatifinin ‘Kemosaturasyon’ olduğunu söyleyerek, yeni
gelişen LIOX ve benzeri işlemlerle karaciğere ve başka organlara daha etkili ilaç verilmesi
tekniklerinin de mevcut olduğunu bildirdi. Prof. Dr. Okan Akhan, primer akciğer kanseri hastası olan
ancak cerrahi yapılamayan hastalarda da ablasyon tekniklerine başvurulabileceğini belirterek
“Akciğer metastazların tedavisinde de ablasyon teknikleri ve SBRT (Stereotaktik Vücut Radyoterapisi)
uygulanabiliyor” diye konuştu.
Doğru tedavi için kanser hastaları multidisipliner yaklaşımla değerlendirilmeli!
Hastaya en doğru tedavinin en uygun zamanda uygulanmasının tedavinin başarısında, sağkalımın
uzaltılmasında ve hayat kalitesinin yükseltilmesinde mühim olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Okan
Akhan, “Bu nedenle multidisipliner tümör konseylerinin hastanelerde oluşturulması ve her kanser
hastasının bu konseylerde tartışılması önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —