Srebrenica hala kanıyor!

Srebrenitsa Soykırımı’nın 30.yıldönümü nedeniyle anıt önünde bir araya gelen Adana Balkan Boşnak Türkleri Derneği başkan ve yönetim kurulu üyeleri; 11-31 Temmuz 1995 tarihleri arasındaSırplar tarafından katledilen kadın-erkek-çocuk toplamda 8732 Boşnak Müslümanı andı.

Adana Balkan Boşnak Türkleri Derneği Başkanı Züleyha Özbek; Soykırımın 30.yıldönümü nedeniyle hazırlanan basın bildirisini okudu. STK’ların da destek verdiği anma töreninde konuşan Züleyha Özbek; yaşanan trajedinin kelimelerle iufade edilmesinin zor olduğuna dikkat çekti.

Hala 7 binden fazla kayıp olduğuna dikkat çeken Adana Balkan Boşnak Türkleri Derneği Başkanı Züleyha Özbek; Sırbistan’ın hala bu soykırım sunucu inkar ettiğini, yaşanan insanlık suçunu küçümseme çabası içerisindre olduğunu belirterek; bu yapılanların hem mağdurların adalet talebine saygısızlık olduğunu hem de ulusal birlik ve insan hakları öğretisine zarar verdiğini dile getirdi.

Adana Balkan Boşnak Türkleri Derneği tarafından Srebrenica Soykırımı’nın 30.yıldönümü nedeniyle hazırlanan bildiride şu görüşlere yer verildi:

“30 yıl önce Bosna-Hersek’te; uluslararası hukuka “Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana tek soykırımı” olarak geçen bu insanlık suçunun yıldönümünde toplandık. 11–31 Temmuz 1995 tarihleri arasında en az 8 372 Boşnak Müslüman erkek ve çocuk, Srebrenica ve çevresinde katledildi.

Bugün, DNA çalışmaları sonucu bu yıl 7 yeni kurbanın kimliği tespit edildi ve cesetleri Potoçari Anıt Mezarlığı’nda yeniden toprağa verilecek. Böylece adalete, bellek mekanizmasına ve ailelerin acısına saygı sürecek.

Bu toplum, sadece geçmişte yaşanan trajediyi anmakla kalmıyor; hâlâ, 7 000’den fazla kayıp bedenin akıbeti bulunmayı bekliyor. Adalet, yalnızca mahkeme kararlarıyla değil; kayıpların bulunması, ailelerin acısının giderilmesi ve hakikatin savunulmasıyla sağlanabilir.

Ne yazık ki; Bosna-Hersek’in Sırp Cumhuriyeti (Republika Srpska) ve Sırbistan’da hâlen bu soykırım inkâr ediliyor, suçu küçümseme çabaları devam ediyor. Bu, hem mağdurların adalet talebine saygısızlıktır, hem de ulusal birlik ve insan hakları öğretisine zarar veriyor.

Birleşmiş Milletler, 11 Temmuz’u “Srebrenica Soykırımı Anma ve Hatırlama Günü” ilan etti. Bu, vicdani bir çağrıdır: yalnızca geçmişte yaşananları anmak değil, bugün de ses çıkarmak; hakikat ve adalet ilkelerine karşı sessiz kalmamak anlamına gelir.

Kadınlar, çocuklar, sivil halk hedef alındığında insan hakları ortadan kalkar. Srebrenica, hafızamızda sürekli diri tutulmazsa, bu tarz zulüm erkleri tekrar ortaya çıkar. Devletlere ve uluslararası topluma çağrımızdır: soykırımı açıkça tanıyın. Yargılama sürecini destekleyin, DNA çalışmaları ve kayıp dosyalarını hızlandırın. Eğitim sistemlerinde soykırımı geniş bir kesimle paylaşın. Böylece gelecek nesillere "bir daha asla" ilkesi aşılanmış olur.

Srebrenica soykırımı, sayılardan ibaret değil. Her bir hayatın hikâyesi, hayalleri, geleceğe bakışı var. Bugün defnedilen 7 kişi, artık “bir rakam” değil; adaletin, hakikatin yeniden kazandığı insanlardır.

Sorumluluk, yalnızca Bosna-Hersek’te değil; dünya genelinde insan haklarını savunan herkeste olmalıdır. Sessizliğin yerini eylem alsın, inkârın yerini yüzleşme alsın ve mağduriyetin yükünü taşıyan aileler yalnız bırakılmasın.

Srebrenica unutulmadı, unutulamayacak. “