9669,39%3,98
37,98% 0,02
41,11% 0,12
3691,54% 0,38
5959,51% -0,06
Adana Kıvanç Anadolu İmam Hatip Lisesinde düzenlenen anma etkinliğine Vali Köşger’in yanı sıra
Adana Milletvekilleri Orhan Sümer, Müzeyyen Şevkin, Bilal Bilici, 6'ncı Kolordu Komutan Yardımcısı
Tuğgenal Ozan Nas, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Taşkın
Çörekli, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hamit Emrah Beriş, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve
Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Adnan Sözen, Vali Yardımcıları Dr. Mustafa Yiğit ve Abdullah
Şahin ile İl Protokol üyeleri, kurum amirleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda
vatandaş katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının akabinde Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dualarla başlayan
anma töreninde Milli Eğitim Akademisi Başkanı Cevdet Vural’ın ardından bir konuşma gerçekleştiren
Vali Köşger, “Bugün dünya tarihinin yaşanmış en elim hadiselerden birinin 2. yıl dönümü. Acılarımız
taze, yüreğimiz yanıyor. Deprem olduğu saatten itibaren ilimizdeki bütün hemşehrilerimizle birlikte
bu acıyı tekrar hatırlıyoruz, depremde kaybettiğimiz canlarımız için herkes seferber oldu. Hocalarımız
camilerde dua ediyor, vatandaşlarımız sokakta elinden gönlünden geldiği gibi kendini teselli ediyor.
Acımızı ne yapsak dindiremeyiz, çok büyük bir acı. Bu felakette 53 bini aşkın vatandaşımızı kaybettik,
100 binin üzerinde vatandaşımız yaralandı. 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden, deprem şehidi
olan vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun. Yaralılarımıza acil şifalar
diliyoruz. Allah bu millete bir daha böyle acılar göstermesin.” dedi.
Deprem aslında millet olarak bize birçok şey öğretti diyen Vali Köşger, “Deprem bizdeki bazı
hususiyetleri ortaya çıkardı. Bizim milletimizin karakteristik özelliklerimizden bir tanesi kriz anında,
sıkıntıya düştüğümüz büyük felaket anlarında birbirimize kenetlenmeyi bilmemiz, yekvücut hale
gelmemiz ve o sorunu çözene kadar da fedakârlık olarak ne gerekiyorsa canımızdan, malımızdan ne
lazımsa gecemizi gündüzümüze katıp onu yapmamızdır. Bunun çok örneklerini son yıllarda yaşadık.
Depremden önce tüm dünyayı etkileyen pandemide de bunu gördük. O zaman da millet olarak
kenetlendik, ihtiyacı olan herkese yardım ulaştırdık, 15 Temmuz’da da bu fedakarlığı gördük.
Milletimiz o zaman da bir tehlike gördü ve genci, yaşlısı hiçbir siyasi amaç gütmeden sokaklara
döküldü; vatana, millete, bayrağa, istiklale sahip çıktı. Böyle durumlarda krizi yönetebiliyoruz.
Depremde de ben İzmir’de buna şahit oldum. Hepimizin Z kuşağı diye şikayet ettiğimiz gençlerimizin
deprem gibi zor zamanda neler yaptığını gördüm. Yaşlı teyzelerimizin iki çorabından birini, yorganını
gönderdiği, kimin elinde ne varsa yardım için onu gönderdiği bir zamanda eşyaları depoladığımız
alanda çalışanların yaş ortalaması 18’in altındaydı. Çocuklar bizim verecek bir şeyimiz yok fakat
burada çalışalım diye geldiler ve günlerce orada çalıştılar. Bunlar bu milletin çocukları, Türk milletinin
evlatları olduklarını bize orada gösterdiler. Yani kriz anında 7’den 70’e hepimiz kenetleniyoruz, bir ve
beraber oluyoruz böylece krizin üstesinden geliyoruz. Hem de dünyada başka hiçbir milletin
üstesinden gelemeyeceği bir şekilde bütün sorunların üstesinden geliyoruz. Devletimiz de üzerine
düşen vazifeyi en iyi şekilde yapıyor. Adana için söylersek 8 bin 990 hak sahibi var 6 bin 817
vatandaşımıza konut ve iş yerleri teslim edildi, ihtiyaçtan fazla da şu anda konut yapılıyor. Yani
vatandaşlarımıza depremin ikinci yılında çoğunun anahtarını verdik, geri kalan 2 bin civarındaki hak
sahibimize de bu yıl içerisinde konut teslimi tamamlanmış olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Buradan çıkarılması gereken asıl önemli ders riski, krizi yönetebilmektir diyen Vali Köşger, “Savaşta
düşmanı tarumar ediyor ve yurttan atıyoruz; mesele imara, çalışmaya gelince orada iş değişiyor. Bu
depremde almamız gereken ders: Ülkemiz bir deprem ülkesi, deprem kuşağında yer alıyoruz.
Dünyanın en güzel ülkesiyiz; fakat deprem kuşağında bulunuyoruz. Bunu göz önünde bulundurarak
kentimizin alt yapısını, üst yapısını, yapacağımız binalarımızı, evlerimizi buna göre şekillendirmemiz
gerekiyor. Bu anlamda artık durumu görmezden gelecek, ihmal edecek bir durumda değiliz. Allah bu
felaketi ne bizim ülkemize ne de başka ülkelere bir daha göstermesin. Ama tabiatın, fiziğin kuralları
var. Onun için illerimizdeki yapılarımızı bunu göz önünde bulundurarak yapmalıyız. Depremde
kaybettiğimiz 53 bin vatandaşımıza, ilimizde hayatını kaybeden 418 hemşehrimiz dahil olmak üzere
Adana hastanelerinde vefat eden 687 vatandaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet
olsun. Allah milletimize ve hiçbir millete, dünyada hiç kimseye böyle bir acıyı bir daha yaşatmasın.”
dedi.