SERDAR ERKAN

Tarih: 15.03.2024 07:34

1 MART TEZKERESİNE GAZİ MECLİS VE CHP NEDEN SAHİP ÇIKMADI?

Facebook Twitter Linked-in

Bunlardan ilki,  3 Mart 1924 devrim yasalarının kabul edildiği gündür. Ki Cumhuriyet tarihi açısından çok önemli olup, şeriat ikliminden kopuş yasalarıdır. Cumhuriyet tarihinin en önemli yasalarından biri kabul edilir. 

 İkinci olarak, 12 Mart 1971 Askeri Muhtırası, sonuçları açısından, sivil hükümeti istifaya zorlayan askeri bir darbe etkisi yaratmış. Ordu içinde tasfiyeler yapılmış, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamının olduğu ve  toplumsal  hafızamızda ve derin  yeni fay hatları yaratan sonuçlar ortaya çıkarmıştır.

 Üçüncü olarak, 1 Mart 2003 tezkeresinin  TBMM de reddi ise ülkemizin siyasi tarihinde ve dış politikasında   belki de en önemli sonuçları  yaratan bir tarihi olaydır.

Kasım 2002 genel seçimlerinde, AKP iktidarı ile başlayan  bugünkü 22 yıllık rejimin, FETÖ'cü kadrolarla beraber yürüdükleri iktidar yolculuğunun başlangıcının  5. ayında, 1 Mart 2003 tarihinde  gazi meclise getirdikleri tezkere ret edilmiştir.  

Bu tezkere ile “Irak’ta kimyasal silah var.“ yalanı ile Irak’a kuzeyden askeri operasyon yapmayı planlayan ve (sonuçta güneyden yaparak 1 milyon Iraklı nın öldüğü)ABD’nin Ülkemize 62 bin askerinin, Karadeniz’de Trabzon limanından, Akdeniz’de, Mersin(Taşucu), İskenderun limanlarına kadar, denizden;  Urfa, Hakkari’ye kadar karadan konuşlanmasına izin veren  bir tezkeredir. (bir anlamda Yarı işgal planıdır)

Tezkere ret edilinceye kadar İskenderun limanından ABD Askerleri fiili olarak karaya çıkmışlar, Konvoylar halinde Urfa’ya kadar ulaşmışlar, depolar kiralayarak yerel halka yeşil dolarları dağıtmaya başlamışlardı.

O zamanki meclis başkanı AKP’li Bülent Arınç, “Bunlara engel olacak yok mu?” diye tek başına çağrı yaptığını hatırlıyorum.

Türkiye’nin değişik yerlerinde, (bir tanesinde Mersin’de ADD öncülüğünde) tezkereye hayır mitingleri yapılıyordu.

Güneydoğuda Kürt ve Arap kökenli yurttaşlarımız da hayır gösterileri yaptılar. Tüm yurttaşlarımız bu fiili işgale karşı ayaktaydı.

Rahmetli Deniz Baykal liderliğindeki CHP ise, TBMM de seferberlik  ilan etmiş, AKP’li  milletvekillerine tezkerenin ‘fiili bir işgal’ sonucunu yaratacağını ve ret edilmesi için birebir markaj ile anlatmaya çalışmıştır.  Hatırlıyorum, eski ABD büyükelçileri kırık Türkçeleri ile bütün TV kanallarına çıkarak tezkerenin lehine propagandaya dahi soyunmuşlardı.

TBMM deki oylama bıçak sırtında idi.  Tezkere’nin bir oy farkla ret edilmesiyle halkımız  rahat bir nefes aldı. 

ABD askerleri kös kös , gerisin geri konvoylarla, İskenderun limanına dönüp, gemilerine binerek ayrılmak zorunda kaldılar.

Bu durum ABD’de derin bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Tezkerenin reddinin faturasını TSK’ya çıkaran ABD, 4 Temmuz 2003 günü Süleymaniye’de askeri üssümüz de bulunan bulunan bir binbaşı ve 11 askerimiz  beklenmedik baskınla  başlarına çuval geçirilerek 60 saat gözaltında sorgulandılar ve aşağılandılar.

Bu durum halkımızın onurunu incitmiş, toplumsal hafızamızda derin bir iz bırakmıştır.

Bu bedele rağmen,  tezkerenin ret edilmesi ile ülkemiz büyük bir badire atlatmıştır. 

Bu yönüyle, 1 Mart 2003 tezkeresinin TBMM’de reddi, hukuk yoluyla yumuşak (soft) bir işgal girişiminin önlenmesi olup tarihi bir zaferdir.Kanımca sonuçları açısından bir anlamda,  Çanakkale Savaşı’nın önemine  sahiptir.

Çünkü, Karadeniz’deki limanların tezkere ile ABD ye  açılması nedeniyle ”Montrö’nün delinmesi” sonucunu  yaratabilecek öneme sahipti.

Bu zaferin  onuru özelde rahmetli Baykal ve CHP’ye  ve  ülkemiz dış politikası açısından Gazi Meclisimize aittir.

Bu nedenle  Gazi Meclisimizin  ve CHP nin, Cumhuriyetimizin 100. Yılında, geçtiğimiz 1 Martta ve önceki yıllardaki ,  tezkerenin reddinin  yıldönümlerinde,  bu zaferi yüksek sesle dile getirip, 81 vilayetteki il başkanlıklarında kutlaması ve halkla paylaşması gerekiyordu.

Böyle bir tarihi  olayın ve zaferin unutulmaması(!) Gazi Meclisimiz ve  CHP ile ülkemizin toplumsal hafızası  açısından da çok önemlidir. 

Böyle bir onurun hiç bir muhalif parti tarafından Gazi Mecliste bile gündeme getirilmemesi çok ilginçtir. 

Bu nedenle bu konunun bundan sonrası için, CHP’nin iç kurullarında gündeme getirilip tartışılıp, değerlendirilmesi  gelecekte  kutlanması için gereğinin yapılması ve toplumsal hafızamızda hakettiği  yeri alması  gerektiğine inanıyorum.

Serdar ERKAN

14.03.2024


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —