‘Bilgi’ kelimesinin en basit tanımı ‘insan aklının alabileceği gerçek, olgu ve ilkelerin tümüne verilen ad’. Düzenli olarak yaptıklarımızın başında bilgi edinmekte geliyor diyebiliriz aslında. Ya bildiğimiz bilgilerimizi tazeliyoruz, ya yeni bilgilere ulaşıyoruz.
Çoğu zaman farkında olmuyoruz fakat düzenli bir bilgi akışının içerisindeyiz aslında.
Okuyarak, duyarak, gözlemleyerek devamlı bilgi ediniyoruz. Kendimizi bu edinimden kısıtlama şansımızda yok, hayatın içerisinde bu şekilde devam eden bir akış var ve bu akışın bir parçası olmuş durumdayız. Neden peki ? Neden bu kadar bilgiye açız ? Özellikle bazı konular dikkatimizi çektiği için mi, ilgi alanımıza girdiği için mi, merak ettiğimiz için mi, bilgili görünmek için mi, başkalarını bilgilendirmek için mi, bilgiye aç olduğumuz için mi? Neden sorusunun cevabını uzatır dururuz, belki de tek bir açıklaması yoktur bu sorunun !
Aslında bilgi edinmekte problem yok ve bilgi edinmek günümüzde çok kolay. Oturduğun yerde istediğin bilgiye ulaşman mümkün, elinin altında her şey. Akıllı telefon ve internet bağlantının olması yeterli bunun için.
Asıl problem bu bilgi akışının içerisindeki bilgiler ne derece sağlıklı, ne derece doğru, ne kadar güncel. Çok basit konular hakkında farklı görüşler ve farklı bilgilendirmeler mevcut. Hangisine inanmalıyız ? İlk okuduğumuza mı ? en çok yorum yapılanlara mı ? en son paylaşılanlara mı ? Mevcut bilgi ve birikimimize göre aklımıza yatana mı ? En kolayımıza gelene mi ? Toplum her konuda bilgi sahibi; Magazin haberlerini en ince detayına kadar takip ettiklerimizden ‘Murat Boz, Aslı Enver – ha evlendi ha evlenecek, yok yok ayrılmıştı onlar, evlenselerde bu evlilik uzun sürmez .
Ekonomiyi bilmeyenimiz yok, her detayını biliriz, ekonominin başında olsak altı ayda düzlüğe çıkartırız ülkeyi ama daha kendi aile ekonomimizin bütçesini yapmaktan aciziz . Futbol konusuna hiç girmiyorum bu konunun sonu yok Birikiyor, birikiyor, kısmen unutuluyor, yanlış hatırlanıyor ve genelde karışık bir hal alıyor bilgi.
Doğru bildiğin yanlışlar ile karşılaşmaya başlıyorsun. Rahatımızı bozuyoruz aslında, düzenimiz değişiyor, yaşam tarzımız değişiyor çoğu zaman. Üst üste gelen edinimler bilgi kirliliğine sebep oluyor, karıştırmaya başlıyoruz bir süre sonra ve asıl önemlisi ‘hafiza-i beşer’ unutmaya başlıyor unutmaması gerekenleri. Ne bekliyorduk, bu kadar bilgi kirliliği içerisinde unutkanlık çok normal. İnsanın midesi gibi olmalı bilgi edinimi, ihtiyacı kadar almalı bilgiden.
Nasıl ihtiyacından fazlasını midene gönderdiğinde sağlık açısından problemler ile karşılaşıyorsan fazla ve gereksiz bilgiyi beynine gönderdiğinde de sağlık problemleri yaşaman çok mümkün, unutkanlıkta bu sağlık problemlerinin başında geliyor aslında, çok fazla ve gereksiz bilgiler ile hafızayı doldurarak bir süre sonra asıl bilmen ve hatırlaman gerekenleri unutmaya başlıyorsun !!!
Boş beleş bilgiler ile zihnimize kuru kalabalık yaparak değil, yaşam standartlarımızı arttıracak, konfor alanımızı genişletecek, çevremize fayda sağlayacak, sağlık içerisinde, sağlıklı bilgilere zihninizde yer vermeniz dileklerimle.
Ali Tekli
