Türkiye’de siyasetin en tartışmalı yönlerinden biri ,eleştirinin maliyetidir.
Bu durum da ,özellikle CHP’yi eleştiren biri olarak sosyal çevremde bir çok olay deneyimle şansı
buldum.
CHP’ye oy vermiyorum ve liderini,politikalarını eleştiriyorum.
Bu durum bazıları için kabul edilemez olmuş gibi görünüyor ve eleştiriyi sürdürdüğümde çevremdeki
bir kesimin davranışlarının değiştiği çok net.
İdeal olarak,demoktarik bir toplumda,bireylerin farklı siyasi görüşlere sahip olabilmesi ve bu görüşleri
açıkça ifade edbilmesi gerekir.Ancak pratikte, bu her zaman böyle işlemiyor.Türkiyede hiç işlemiyor.
Aynı görüşleri paylaşmadığımız için beni sosyal medyadan silenler,
Özelden mesaj atıp ‘abi sen ne yapıyorsun’ diyenler
‘Zaman eleştiri zamanı değil’ diyenler
Ne yazık ki, bu ülkede farklı ses olmanın bedeli, bazen dostlukları ve bağları kopartmak olabiliyor
Ama durum ne olursa olsun,benim perspektifim ve eleştirelim kendi inançlarımdan, gözlemlerimden
ve deneyimlerimden kaynaklanıyor.
Sessiz kalmak yerine, görüşlerimi ifade etmeyi, demokrasi ve açık diyalog için rol model olmayı tercih
ediyorum. Biliyorum ki bu ateşten bir gömlek .
Eleştirilerimin amacı, bu partinin yanlışlarına dikkat çekmek ve Atatürk’ün kurduğu CHP’nin daha
milli bir rol üstlenmesi için.
Bu yüzden her türlü olumsuz tepkiye rağmen, kendimi sansürleme kararı almadım !
CHP’yi eleştirmenin bir bedeli var ,evet ama susmanın bedeli daha ağır.
Herkesin sesini duyurması ve ülkemizdeki siyasi kültürün daha hoşgörülü ve kapsayıcı hale gelmesi
için mücadelem sürecek .
Özlenenler de bugün
Deniz Baykal
Aziz yıldıırm