Sağlıklı geçirilen bir 0-7 yaş dönemi, anne ile kurulan güvenli bağ, anne baba arasındaki sevgi odaklı iletişim ve çocukla kurulan doğru iletişim gelecekte güvenli ve sağlıklı oluşacak bir kişiliğin ön koşuludur. Bu koşulu sağlayan öncelikli kişiler daima çocuğun anne ve babasıdır. Doğum öncesi dönemden başlamak üzere bireyin okul dönemine kadar geçen sürede bilinç dışı hafızasına kaydettiği veriler gelecek ilişkileri, eş seçimi ve tüm tercihlerinin temelini oluşturur.
D.Fisher'ın dediği gibi
'İyi bir anne sadece yaslanılacak birisi değil, yaslanmayı gereksiz kılan kişidir.'
Yapılan bilinçaltı taramaları - regresyon çalışmaları, hipnoz ve travma tarama işlemlerinde görünen o dur ki; bireyin çocukluğu gelecek yaşamını doğrudan etkilemekte, vereceği tepkileri, seçimlerini ve kişiliğinin temellerini şekillendirmektedir.
Bebeklerin bilinçaltı kayıtlarının daha anne karnında var olmaları itibari ile başladığı artık bilinmektedir. Öyleyse annenin hamilelik sürecinde yaşadığı herşey bebek tarafından kayıt altına alınmakta ve bebek daha doğmadan annesinin yaklaşımlarından kişilik oluşumuna dair verileri toplamaktadır. Bu nedenle hamilelik döneminde farkında olmadan bir bebeğin karakteri üzerinde büyük etkiler bırakılabilir. Bu etkiler bilinçli ve çocuğuna ve birbirine değer veren anne babalarda pozitif olurken, diğerlerinde travmalar olarak bebeğin bilinçaltına yerleşir. Bu dönem pre-natal yani doğum öncesi travmalar olarak incelenmektedir. Anne karnında iken anneyi etkileyen her şey bebeği de doğrudan etkilemektedir. Gebelikte karışalılan en büyük sorun eşini ötekileştiren, bebeği istemeyen, değer vermeyen ve gebeliğin tüm sorumluluğunu anneye yükleyen bir baba adayıdır. Daha fetüs iken bile bir bebek istenip istenmediğini anlayabilmektedir.
Bu nedenle psikolojik ve ruhsal olarak sağlıklı bir birey yetiştirmek için dikkat edilecek belli kriterler vardır:
• Gebelik süresince annenin huzurlu olmasına dikkat etmek gerekir. Huzurlu neşeli ve çocuğunun farkında bir anne adayı ile ilgili samimi ve sevgi dolu bir baba adayı anne karnındaki bebeğin bilinçaltı kayıtlarına olumlu izler bırakacaktır.
• Daha anne karnında iken ebeveynlerin çocuğu kabul edip onun varlığından duydukları memnuniyeti ifade etmeleri, onu sabırla beklediklerini bildirmeleri olumlu bilinçaltı kayıdı olarak işlenecektir.
• Doğum sürecinde anne ve babanın pozitif olması, bebeği ilk gördükleri an itibari ile kabullenip sevgi ile yaklaşmaları ve gülümsemeleri, bebeği memnuniyetle kabullenmeleri ve ondan güzel sözlerle bahsetmeleri bebek tarafından hissedilmekte ve kaydedilmektedir.
• İlk ve en önemli bağ; Anne-çocuk güvenli bağının kurulması, çocuğun her ihtiyaç duyduğunda annesini yanında bulması ve annesinin güler yüz ve ilgi ile bebeği ile zaman geçirmesi birey psikolojisi için olmazsa olmaz kabul edilmektedir. Günümüz psikolojik sorunlarının büyük çoğunluğunun anne çocuk güvenli bağlanması sağlanamamasından kaynaklandığı saptanmıştır. İnsan hayatının belki de en kritik dönemidir.
• Çocuğun yanında anne ve babanın sevgi dolu yaklaşımı bilinçaltı kayıtlarında önem arz etmektedir. Anne ve babanın çocukla iletişimi kadar birbirleri ile pozitif iletişimi ve sevgi dolu yaklaşımına da ihtiyaç vardır. Özellikle babanın yaklaşımı çocuklar için önemli bir model ve kayıt nedenidir.
• Kardeşler arasında ayrım yapılması olumsuz bilinçaltı kaydına neden olur. Kardeşler arası ayrım yapılmamalı, birbirleri ile kıyaslanmamalıdır.
• Şiddetin her türlüsü travmatiktir. Olumsuz bilinçaltı kaydına neden olur. Çocukları şiddetten korumak gerekir.
• Çocuklarımızı yabancılarla baş başa bırakmak zaman zaman onlardan gelebilecek gizli şiddet ve tacizi görmememizi engelleyeceği için kontrol edilemez. Erken çocukluk döneminde kesinlikle emin olduğumuz kişiler dışında çocuğu kimseye emanet etmemek gerekir.
• Mümkün olduğunca şiddet, taciz ...vb içeren görsellerden, medya ve filmlerden uzak tutmak gerekir, çünkü insan-çocuk beyni görselleri ve medyayı gerçek gibi kaydeder.
• Kaza, ölüm, kayıp gibi durumlarda çocuklarımıza açıklama yapmadan önce bir profesyonelden yardım almak faydalı olacaktır.
• Çocuğu terbiye etmek amaçlı da olsa korkutmak doğru değildir, olumsuz bilinçaltı kaydına neden olacağı için korkutma ve şiddetli cezalardan kaçınılmalıdır.
• Çocuk ile her koşulda konuşarak ve sevgi ile iletişim kurulmalıdır.
Pınar Yeşiltay SEVİM
