BERKER KAYA

Tarih: 05.07.2023 15:58

Görkemli Sahtekarlık: 'Fransa'nın Afrika'nın Gözyaşları Üzerine İnşa Edilen Altın Yaldızlı Hayatı'

Facebook Twitter Linked-in

Evrende ki en büyük ironilerden biri belki de dünyanın bir tarafındaki lüks yaşamın, diğer tarafındaki sefalet üzerine kurulu olmasıdır.

Macron'un Fransa’sı, bu ironinin merkezinde duran bir ülke. Geçmişiyle yüzleşme cesareti gösterememiş bir ulusun altınla kaplı parlak görüntüsü altında, insanlık dışı davranışları ve sömürge zihniyeti gizli.

2.435.8 tonluk devasa altın rezerviyle Fransa, lüks yaşamın simgesi. Altınla döşeli sokakları, göz alıcı moda evleri, seçkin şarapları ve lezzetli yemekleriyle öne çıkıyor.

 Ancak, bu parlak yaşamın bedelini bir elbette bir nesil ödemeliydi Ancak bizde ki gibi dedeleri değil bizzat Afrika toplumları ödedi ve ödemeye de devam ediyor

Bu lüks yaşamın zemininde, yüzlerce yıl boyunca sömürülen Afrika kıtasının derin yaraları yatar.

Fransa'nın altınları, Afrika'nın fakirliği üzerine kurulu.

Yüzü gülen her Fransız’ın gözlerinde açlıktan ölen siyahi bebeği görebilirsiniz

Eğer hassas bir burnunuz varsa pişirilen her kuruvasan’da hiç çikolata yememiş çocukların cennet kokusunu alabilirsiniz.

Ve eğer bir kalbiniz varsa her Fransız pırlantasında babasını madende kaybeden bir çocuğun Çığlını hissedebilirsiniz.

Yoksulluk, hastalık ve eğitimsizlikle boğuşan Mali, Burkina Faso ve Nijer gibi ülkelerin kaynakları, Fransızların lükse olan düşkünlüğünün maliyetini ödüyor.

Bu yazı tarihe not düşmeli !

Bu durum, tüm dünyanın Fransa'ya ve diğer sömürgeci güçlere karşı durması ve tüm insanların eşit haklara ve olanaklara sahip olması için çalışmalarını ikiye katlaması gerektiğini göstermektedir.

Ok, yay dan çıktı .2023 de yanan ateş tüm sömürge  devletlerinin sonunu getirecek Ya bu zulümden vazgeçecekler yada kanlı bir şekilde bin yılın bedelini ödeyecekler.

Korkarım ki bu ateş Avrupa’yı da sarar. Ayakları yere basan her AB ülkesi BM çatısı altında bu duruma mercek tutup biran evvel çözüm üretmeli.

Yoksa bu saltanat elbet son bulur

'CHP'de 'Öztrak'lı Tragedya ve Haklı İsyan

 

CHP'nin kendi çocuklarını, kendi evlatlarını ihraç ederek önce kendi ayağına, sonra da partinin tarihine sıkılan bir kurşun bu.

 Adı 'Cumhuriyet Halk' partisi olan bir siyasi kurumun, en nihayetinde kendi içerisinde demokrasiyi unuttuğunu, kendi evlatlarını tek tek harcadığını görmek çok üzücü.

Tanju Özcan, bir değişim rüzgarı estirmeye çalışan, partinin yanlışlarını dile getiren, yenilikten ve adaletten yana tavır sergileyen bir isim. İşte bu durum, CHP'nin içinde bulunduğu trajik durumu açıkça gözler önüne seriyor: kendi evlatlarını bir bir harcayan, yeniliği ve değişimi sindiremeyen bir yönetim.

 

Özcan'ın 'adalet' çığlıkları, Bolu'dan Ankara'ya yankılanıyor.

Adaletsizliği, haksızlığı, ihraçları durdurabilmek adına, belki de son çare olarak başlattığı yürüyüş, bu soğuk demir perdenin ardında ne olduğunu gösteriyor.

Yıllarını partiye adamış bir kişi neden bu hale gelir? Bunun cevabını CHP yönetiminin vermesi gerekiyor.

 

Bu durum karşısında 'Ateş olsa cürmü kadar yer yakar' diyen Faik Öztrak'a gelirsek, kendisi bu sözleriyle kendi siyasi talihsizliğini yazmış oluyor.

Bir partinin ağır toplarından beklenen, sorunlara çözüm bulmaktır, küçümsemek değil.

Ancak Öztrak'ın bu sözleri, CHP'nin asıl problemi olan 'adaletsizlik ve talihsizlik' kavramlarına sadece bir yenisini ekliyor.

 

Atatürk döneminde halkın ve üyelerinin sesini dinleyen, tüm fikirlere açık olan bir parti bugün ne yazık ki kendi içindeki seslere kulak tıkıyor.

2023 CHP'si, Atatürk'ün 'Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir' sözüyle ne kadar da ters düşüyor?

Değişim ve yenilik isteyen üyelerini dışlayan bir parti, Atatürk’ün çizdiği yolu ne kadar takip edebilir?

CHP, bu soruların cevaplarını bulmalı ve kendini yeniden doğru yola çekmelidir.

CHP, sadece bir siyasi parti değil, aynı zamanda Türkiye'nin demokrasi tarihinde önemli bir yere sahip olan Atatürk’ün mirasıdır.

Bu mirasın korunması ve doğru yönetilmesi, tüm Türkiye ve gelecek nesiller için hayati önem taşır

Yoksa sıra 6'lı masadan sonra CHP'ye gelecektir.

Benzine Yeni zam

Dün yakın dostum Muharrem aradı ve dedi ki ;

Her şeyi yazıyorsun şu benzine gelen zammı da yazsana

Bende oda dedim ki tabi ki yazarım ama hoşuna gitmeyebilir

Mehmet Şimşek ile birlikte Türkiye başka bir döneme girdi. Artık gerçek ekonomi politikaları uygulanmaya başlıyor.

Doları baskılamak için döviz satışı artık bitti.

Kademeli faiz artış dönemi yavaş yavaş başlıyor. Dolayısıyla serbest bırakılan dolar artışı ile benzin deki fiyat artışı çok normal. Bu hafta zaten dolar yatay seyre geçti ama bir miktar daha artacaktır.

Dolarda gideceği yere gidecektir !

O yüzden ekonomi ekibine güvenin ve arkanıza yaslanın. Altı ay sonra çok farklı ekonomik bir Türkiye görebiliriz

Berker Kaya

www.guneygundemi.com/yazarlar/berker-kaya


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —