Ebeveynler oncelikle bu dönemde sabırlı ve tutarlı olmalıdır.
Baba aksamdan aksama vakit geçirdiği icin iyi polisi tercih etmesi annelerinse genelde kötü polisi oynaması çokta tavsiye ettiğim şey değil. Öncelikle bir problem oldugunda ebeveynler birlikte cocugunuzun seviyesinde ve temas halinde kararlı ses tonu ile konuşması gerekir.
Ebeveynler, çocuklarının çoğu zaman sadece gördükleri davranışına odaklanırlar. Ancak çocuğa ulaşmanın yolu duygudan geçer.
Çocuk sakinleştikten sonra (Kriz anında değil), onun neler yaşadığı ve hissettiği hakkında konuşulması gerekir. Yani Çocuğunuzun duysunu anlayın. Hissettiği duygusu uzerinden konuşun.
Çocuk sakinleşip anlaşıldığını hissedecektir ve sorun çözme becerisi gelişecektir.
Bazı çocuklar mizaç olarak daha sakin, kabul edici veya esnek olabilir.
Bu nedenle 2 yaş sendromu daha kısa sürede ve az şiddetle geçirebilir. Kimi çocuk ise bu tür değişiklikleri kolay tolore edemez, duygularını çok yoğun yaşayabilir, dışarıdan gelen uyarılara karşı çok duyarlıdır ve bebeklikten itibaren tepkisel olabiliyorlar.
Yoğun duyarlılığa sahip çocuklar ise bu dönemi daha da zor geçirebilmekteler. Bu dönemde ne yapacağını bilemeyen pek çok ebeveyn çocuklarının inatçı, huysuz bir kişiliğe sahip olduğunu dusunebilmekteler ve çoğu zaman cocuk ile yaşadıkları çatışmalarda çocuğu yargılayabilmekteler.
Yaşanılan sorunlar çocuğun kötü karakterli olduğuna işaret etmez, sadece öğrenmesi ve geliştirilmesi gereken yeni davranış ve tutum biçimleri olduğunu gösterir.
Bunlar da ancak anne-babanın desteğiyle gelişebilir.
Çatışma zamanlarında anne-baba soğukkanlılığını korumalı, öfke göstermeden sakin davranıp gücünü çocuğa hissettirmelidir.
Böylece çocuk da bu gücü içselleştirip, ileride yaşayacağı benzer bir durumda kendisini kontrol edebilme gücünü bulabilir.