Kazakistan’da meydana gelen olaylar, başlangıçtaki bağlamından koptu, her türlü senaryoyu akla getiren bir sürece girdi.
Toplu işten çıkarmaların üstüne gelen doğalgaz zammı sokağa çıkışı ateşledi.
Önceki gün Cumhurbaşkanı Kasım Tokayev’in “vur emri” vermesiyle birlikte gerilim daha da arttı.
Konuyu Kazakistan’ın uzun yıllardır genel politikasının içinde olan, halen aktif bir yetkilisiyle konuştuk.
Durumu şöyle özetledi. “Kazakistan doğal kaynakları bakımından dünyada ilk 10 ülke arasında. Bunun yanında hayvancılık başta olmak üzere başka büyük fırsatları var. 30 yıllık bağımsız devlet olma süreci içinde bugün üç önemli sorun var. Refahın eşit paylaşılmaması, yolsuzlukların önünün alınamaması, demokrasinin özgürlükler zemininde tam oturmaması... Gerçekçi bakmak gerekirse bunlar bir ülkede insanların yüksek sesle tepki verebileceği durumlardır...”
*** Yetkili, bu “gerçeklere” dikkat çektikten sonra başta eski başkent Almatı olmak üzere pek çok kişinin ölümüne, binlerce kişinin gözaltına alınmasına neden olan olaylarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
*** Kazak yetkili, “Kazakistan’ın Afganistanlaşmasını kim ister” sorusuna net yanıt vermedi. Şunu söylemekle yetindi: “Bölgenin istikrarsızlaşması kimin işine geliyorsa...” Ortadoğu, Kafkaslar, Orta Asya gibi coğrafyalarda bizim gözlemimiz şu: Küresel aktörler kendi kararlarını kendileri veren, bağımsız hareket edebilen, bölgesinde güçlü devletler istemiyorlar! Kazakistan’da bunlar olurken Türk Konseyi ne yapıyor?
11 Ocak’ta dışişleri bakanları video konferansla bir araya gelecek. Kazak yetkili, Türk cumhuriyetlerinden güvenlik gücü desteğinin hukuksal bir tabanı olmadığını, işbirliğinin bunu kapsamadığını vurguladı!
Kazakistan’ın güvenliğiyle ilgili KGAÖ bağlamında Ermenistan devrede ama Türkiye değil! Çünkü Türk Konseyi çerçevesindeki anlaşmalar o düzeyde değil! Biz de öteden beri bunun altını çiziyorduk: Türk cumhuriyetleri gerçekçi, akılcı, uluslararası hukuka dayalı bir zeminde daha güçlü bağlar kurmalı, demokrasisini kurumlaştırmalı.
Birbirinden kötü örnekleri almamalı!
Mustafa Balbay