Kahramanmaraş ve Hatay merkezli yaşadığımız ve 11 ilde 14 Milyon yurttaşımızı etkileyen depremlerin hem bölgede, hemde 300-400 bin depremzedeyi ağırlayan Mersin’de psikolojik ve maddi yaralar sarılmaya çalışılıyor. Diğer taraftan meslek odaları ve demokratik kitle odaları kendi tüzükleri ve yönetmelikleri çerçevesinde yaşadığımız bu felaketten dersler çıkarmaya ve toplumu bilgilendirmeye çalışıyorlar.
Bu kapsamda kentimizde geçtiğimiz hafta 7 Nisan 2023 Cuma günü Yenişehir Atatürk Kültür Merkezinde Yenişehir Belediyesi ile Atatürkçü Düşünce Derneği( ADD) Mersin Şubesinin birlikte düzenlediği ve Ankara önceki belediye başkanlarından ve Kent Koop Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın katılımıyla “KENTSEL DÖNÜŞÜM NASIL OLMALI?” toplantısı gerçekleştirildi. Hemen ertesinde de 8 Nisan 2023 Cumartesi günü de “MERSİN DEPREM RAPORU” TMMOB’a bağlı odalar tarafından kamuoyuna açıklandı.
MERSİN’DE ÇOK ÖNEMLİ İKİ TOPLANTI
Her iki toplantıda paylaşılan deneyim ve verilen bilgiler açısından Mersin’in geleceği açısından çok değerliydi.Ancak her iki toplantıya da Demokratik Kitle Örgütlerinin ilgisi yüksek, ancak partilerin ve yerel yönetim temsilcilerinin katılımı açısından düşüktü. Aslında her iki toplantıda paylaşılan bilgilerin esas muhatabı, Mersin’deki merkezi ve yerel yönetim meclis ve bürokrasisiydi.
KAMUSAL KENTSEL DÖNÜŞÜM(ANKARA)VE PİYASACI KENTSEL DÖNÜŞÜM (İSTANBUL) MODELİ
‘Kentsel Dönüşüm Nasıl Olmalı?’ konulu toplantıda , Sayın Karayalçın ve Sayın Topçu’nun birlikte hayata geçirdikleri ve toplantıda paylaştığı kamusal kentsel dönüşüm örnekleri olan Dikmen Vadisi, Portakal Çiçeği ve Batı Kent projeleri deneyiminden bugün için çıkarılacak çok önemli dersler vardı. Ankara’da gerçekleştirilen bu
Kamusal Kentsel Dönüşüm projeleri deneyimlerinden özetle;
-Kentsel yaşam kalitesini yükseltmek amaçlıdır,
-Yurttaşlar, müteahhitle muhatap olmaz, yerel yönetimler olur. Ancak yurttaşlar sürecin içinde olurlar(ortaklaşımcılık ilkesi)
-Yurttaşlar yerlerinden edilmez (yerindelik ilkesi),
-Süreç, kooperatiflerle birlikte karar alma ilkesi ile yürütülür.(Proje Demokrasisi)
-Finansmanı kat farkı ile yapılmaz, yerel yönetimler proje finansmanını tahvil çıkararak yapabilirler,
-Yurttaşlar sürecin içinde olduğu için daha kısa sürede tamamlanıyor.(Örn. Batı kent projesi ; 55.000 konut, 300.000 nüfuslu proje, 9-10 yılda tamamlandı).
1999 depremi sonrası, İstanbul’da(Fikirtepe) Kadir Topbaş döneminde başlatılan PİYASACI KENTSEL DÖNÜŞÜM modelinde ise özetle:
-Öncelik, deprem güvenli binalar üretmektir,
-Yurttaşlar ve apartman yönetimleri müteahhitler ile kendileri muhatap olmak zorundadırlar,
-Yurttaşlar ve müteahhitler pazarlık yaparak, aralarında, bina yoğunluğunu artırmak veya daha fazla daire üretilerek finanse edilmeye çalışılır,
-Toplu konut üretim sürecinde, yerindelik ilkesi gözetilmez, yurttaşlar yıllardır yaşadıkları yerlerden. başka yerlere göç etmek zorunda kalabilirler.
-Toplu konut üretim sürecinde yurttaşlar sürece ve kararlara katılamazlar, bu nedenle yıkım ve yapım süreçleri uzar.(Fikirtepe’de 15-16 yıldır bitmiyor)
1999 depreminden sonrasında. Kadir Topbaş döneminde başlatılan , başta İstanbul olmak üzere AKP nin uyguladığı ve Piyasacı kentsel dönüşüm modeli ile başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerimiz betona boğularak katledilmiştir. Dönemin başbakanı tarafından ifade edildiği üzere İstanbul’a ihanet edilmiştir.
Öte yandan, piyasacı modelde, yurttaşlarla müteahhit firmaların arasında çıkan ve mahkemelere taşınan sorunlar nedeniyle sürecin uzayarak tıkanması nedeniyle bu modelde kentsel dönüşüm ülke genelinde yaygınlaşmamıştır.
Bunun sonucunda, biliminsanlarının deprem uyarıları dikkate alınmayarak, göz göre göre gelen depremler nedeniyle onbinlerce yurttaşımız ölmüştür. Yüzbinlerce insanımız bulunduğu illlerini terkedip başla illere göçermek zorunda kalmıştır. Deprem bölgelerinde ekonomi, sanayi ve yaşam çökmüştür.
Özetle , yurttaşların sürece ve kararlara katılmayışı ve müteahhitlerle pazarlık süreciyle muhatap edilmesi ve çıkan sorunların mahkemelere taşınması nedeniyle, yaygınlaşmamıştır.Bu nedenle 2002 den beri sürdürülen ‘piyasacı kentsel dönüşüm modeli’ başarılı olmamıştır. Bu zorunlu deprem vergisinin toplanmasına rağmen, deprem riski bulunan diğer kentlerde de arzu edilen kentsel dönüşümler gerçekleşmemiş, son depremler büyük bir felaket ve Afet’e dönüşmüş, toplumsal , ekonomik sosyal travmalar yaşanmıştır.
Bu nedenle, hem merkezi idare, hemde yerel yönetimler tarafından, Sn Murat Karayalçın tarafından Ankara’da gerçekleştirilen başarılı kamusal kentsel dönüşüm modeli, başta İstanbul olmak üzere, İzmir, Mersin ve Adaba gibi kentlerde gündeme taşınıp, tartışılıp tekrar değerlendirilmelidir.
Ancak, tüm bu yaşananlara ve acılara rağmen, halen deprem bölgesinde, yurttaşların , meslek odalarının ve üniversitelerin. meslek ve bilim insanlarının görüşleri alınmadan yerleri belirlenip, başlatılan TOKİ’nin konut inşa sürecinin gelecekte başta çevre olmak üzere, bir çok sorun yaşatması olasıdır.
TMMOB MERSİN RAPORU
8 Nisan 2023 Cumartesi günü basına açıklanan raporda, TMMOB’a (Türk Mimar ve Mühendis Odalar Birliği) bağlı meslek odalarının kendi mesleklerinin bilimsel gerçeklerinin ışığında verdikleri bilgiler çok önemliydi. değerlendirilmelidir. Anayasa
Mersin’in ve çocuklarımızın geleceği açısından bu çok önemli ve değerli TMMOB raporu Şube ve temsilciliklerin internet sitelerinde yayınlanmaktadır. Bu raporun içerdiği bilgilerinin, yerel belediye meclislerinde ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yerel temsilcileri tarafından mutlaka incelenip buna göre yerel ve merkezi idarelerin işbirliği içinde, Ankara’daki deneyimlerden yararlanarak Mersin’de KAMUSAL KENTSEL DÖNÜŞÜM’ün başlatılması gerekmektedir.
Bu dönüşümün gerçekleşmesi için YURTTAŞLARA DÜŞEN EN ÖNEMLİ GÖREV, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde, BU İRADEYİ ORTAYA KOYABİLECEK SİYASİ ANLAYIŞI İKTİDAR YAPMAKTIR.
Serdar Erkan