SERDAR ERKAN


KÖY ENSTİTÜLERİ YENİDEN AÇILABİLİR Mİ?

Köy Enstitüleri(KE) İkinci Dünya savaşında Avrupa’da faşizmin kol gezdiği yokluk yıllarında, 17 Nisan 1940 tarihinde Milli Eğitim Bakanı Hasan Alî Yücel’in ve İlk Öğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un girişimleriyle


Köy Enstitüleri(KE) İkinci Dünya savaşında Avrupa’da faşizmin kol gezdiği yokluk yıllarında, 17 Nisan 1940 tarihinde Milli Eğitim Bakanı Hasan Alî Yücel’in ve İlk Öğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un girişimleriyle ve II. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün desteğiyle, TBMM de onaylanan

3803 sayılı yasa ile kurulmuştur.

Kısa sürede ülke genelinde eşit bir coğrafi dağılımla 21 KE açılmıştır.

16 senelik eğitim  süresince, siyasal ve sosyolojik  olarak Türkiye tarihini çok derinden etkilemiştir.

Cumhuriyetin altın kuşaklarının, anti emperyalist, 68 ve 78 gençliğini  yetişmesini sağlamıştır. Tarihçi Enver Ziya Karal’a göre ‘Türk Devriminin Dünya Uygarlığına en  önemli bir katkısıdır’.

Bu nedenle içinden geçtiğimiz günlerde AKP iktidarının eğitimi getirdiği  dip noktayı gören Atatürk Cumhuriyeti’nin Türkiye’sini yaşamış kuşaklar, kendi aldıkları eğitimle kıyaslayabiliyorlar. Bu nedenle yaparak, yaşayarak ve üreterek KE’ne özlem giderek artıyor.

Genç kuşaklarında merakı ile KE‘leri günümüzde güncelliğini korumakta ve hala tartışılmaktadır. Çünkü bugün ülkemizde yurttaşlarımızın çoğunluğu  tarım sektörünün desteklenmemesi sonucu üretimden koparılmış, tarımın üretimdeki payının gerilemesiyle gençlerimiz köyünden asgari ücretli iş bulma umuduyla kentlerin varoşlarına tüketici olarak yığılmıştır. İşsizlik en yakıcı sorundur.

Öte yandan Gıda Sektörü tüm dünya için yaşamsal hale gelmiştir. Köylerde tarımsal üretimin mutlaka yeniden canlandırılması gerekmektedir.

Bugün, nüfusumuzun yüzde 80’den fazlası kentlerde yaşamaktadır. Türkiye’nin yeni eğitim modeli bu gerçekler dikkate alınarak planlanmalıdır.

Aşağıda, bu köşede Tonguç’un KE’nin yeniden kurulması hakkında görüşünün de olduğu, 19 Nisan 2019 yılında yayınlanan, “TÜRKİYE’NİN  GEÇMİŞİNDEKİ YARIN: KÖY ENSTİTÜLERİ-2 başlıklı yazımı güncelliğini koruduğu için burada tekrar paylaşıyorum.

 

Avrupa’da savaşın ve faşizmin kol gezdiği, yokluk yıllarında öğrencileri ve öğretmenleri tarafından binaları ve işlikleri yapılan, eleşitri ve özeleştiri kültürünün hakim olduğu, Dünya klasiklerinin okunduğu demokratik eğitimin hayata geçtiği aydınlanma kurumlarıydı Köy Enstitüleri…

Köy Enstitüleri, içlerinde Fakir BAYKURT, Mahmut MAKAL, Osman ŞAHİN ve Behzat AY vb gibi köy gerçeğini anlatan onlarca yazar, sanatçı yetiştirmekle kalmamış, Aziz SANCAR gibi Nobel Ödüllü öğrenciler de yetiştirmiştir. 

Köy Enstitüleri, köy çocuklarına parasız, yatılı, laik, bilimsel, karma ve fırsat eşitliği veren eğitim kurumlarıydı. 

Kız çocuklarının okutulmasının günah sayıldığı yıllarda pozitif ayrımcılıkla, okuma fırsatı bulduğu yüzlerce kız çocuğunun öğretmen olarak eğitim dünyamıza kazandırıldığı kurumlardır. Ezberci eğitim sistemi yerine öğrencilerinin ellerini de kullandığı “yaparak, yaşayarak ve üreterek” eğitim gördükleri kurumlardır Köy Enstitüleri…

Köy Enstitüleri günümüzde onlarca tecavüz vakasının yaşandığı tarikat vakıf yurtlarını dikkate aldığımızda, 1940-1956 yılları arasında geçen 16 yılda bir tane dahi olumsuz bir olayın yaşanmadığı eğitimin korkuya ve dayağa değil, “sevgi ve saygıya” dayandığı eğitim kurumlarıdır.

Peki kalkınmamızda  bu kadar önemli bir kurum olan Köy Enstitüleri neden kapatıldı? Bunun temel nedenlerinden biri, ikinci Dünya savaşı sonrasında başlayan soğuk savaş döneminde, yayılmacı politika izleyen diktatör Stalin’in Kars ve Ardahan’ı istemesiyle ve  NATO’ya girmemizle başlayan anti komünist suçlama ve cadı avının başlatıldığı dışsal süreçtir. 

Bugünkü FETÖ’cülük gibi suçlama furyası, o zaman başlatılan anti-komünizm propagandasıyla birlikte, Köy Enstitülerininde bu suçlamadan büyük ölçüde nasibini almıştır. 

İkinci dünya savaşı sonrası, 1948 San Fransisco konferansında alınan kararlarla, ABD nin öncülüğünde tek partili devletlere mücadele başlatan, batı kampından destek alarak Demokrat Partiyi (DP) kuran  Adnan MENDERES, Emin SAZAK ve Kinyas KARTAL gibi TBMM’de temsil edilen yüzlerce köyü olan toprak ağalarının Köy Enstitülerinin yaratığı uyanıştan rahatsız olmalarıydı. 

Köylerde ve kırsal kesimdeki köy çocuklarının büyük uyanışından, kendi çıkarlarının bozulacağı endişesiyle, kapatılmasını DP’nin birinci öncelikle gündem maddesi gören içsel süreçtir. 

Yıllar sonra Sovyetler Birliğinde eğitim görmüş ve subay olmuş  doğudaki en büyük aşiret lideri ve toprak ağalarından biri olan ve Demokrat Parti’nin önde gelen milletvekillerinden biri olan Kinyas KARTAL, Köy Enstitülerinin  ‘aslında komünizmle alakası  olmadığını’  itiraf etmiştir.

Bugün övgüyle bahsedilen eğitimde Finlandiya modeline ilham kaynağı olan  bugünkü Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK’un da övgüyle bahsettiği bu okulları tekrar açmak mümkün mü? Bunun yanıtını İsmail Hakkı TONGUÇ yıllar sonra vermiştir. “Önemli olan  bu okulların aynı isimde açılması değildir, önemli olan eğitimin hangi isimde olursa olsun kişilik eğitimini ve üretimi öncelikli görmesidir” demiştir. 

Ayrıca başka bir konuşmasında ‘Toprak Reformu’nun yapılmadan bu okulların açılmasının yararlı olmayacağını’ ifade etmiştir. 1946 yılında ABD tavsiyeleriyle, çok partili demokrasiye hazırlıksız geçişimizi de eleştirerek, adeta  bugünleri görerek ”İki tip demokrasi vardır, birincisi gerçek olanıdır. Bu demokraside işsizi iş sahibi, topraksız olan yurttaşları toprak sahibi yaparak esaslı bir eğitimden geçirerek yapılan seçimlerdir ki gerçek demokrasidir. İkincisinde birincisinde söylediklerim yapılmadan bir demagog çıkar, konuşmalarıyla yoksul halkı serseme çevirir, aldatır,  halkta  gider bir kağıdı sandığa atar ve yöneticilerini seçer, bunun adı yalancı demokrasidir. ABD ülkemizde bu demokrasiyi yayıyor işte...”

Günümüzde Köy Enstitüleri hakkında onlarca kitap ve belgesel yapılmakta, 17 yılda özelleştirmeci ve ve fırsat eşitliğinin, laik, bilimsel ve karma eğitimin yok edildiği günümüzde Köy Enstitüleri yıldız gibi parlamaktadır. Çözümü dışarıda arıyan Milli Eğitim Bakanlığımızın yanında, beş tane Köy Enstitüsü kuracağım diyen Ekrem İMAMOĞLU gibi yerel yöneticilerimizin de olması yüreklerimizi ferahlatmaktadır. Sonuç olarak; eğitim bir iktidar sorunudur, bu nedenle zaman geçirmeden yerel iktidarlardan başlayarak Köy Enstitüleri modelini hayata geçirerek kaybettiğimiz gençliği kazanmalıyız. 

Bu konuda , Mersin’deki belediyelerimiz de bu modele sahip çıkmalı, tezelden gençlerimizi tarikatlardan ve uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklar yerine onları üretken yapacak “Kent Enstitülerini” hayata geçirerek “yarım kalan mucize” tamamlanmalıdır.

Bizler Köy Enstitülü öğretmenlerin arkadaşları, oğulları, kızları, gelinleri ve öğrencileri olarak  eğitim tarihimizin en onurlu ve aydınlanmacı eğitim kurumlarını kuran başta II. Cumhurbaşkanımız İsmet İNÖNÜ, Milli Eğitim Bakanı  Hasan Ali YÜCEL ile İlköğretim Genel Müdürü  İsmail Hakkı TONGUÇ ile bu okullarda hizmetlisinden müdürlerine kadar görev yapmış tüm personelinin anıları önünde saygıyla ve minnetle eğiliyoruz.

Bu okulları birgün hayata geçirecek yerel yöneticilerimizi de şimdiden selamlıyorum...’ diyerek yazımı noktalamışım.

Bugün en değerli toplumsal zenginliğimiz olan  yetişmiş gençlerimizin yurtdışına gidişini önlemek, gıda güvenliğimizi sağlamak istiyorsak, Tonguç’un dediği gibi temeli kişilik ve üretim eğitimi olan KE modelini yeniden hayata geçirecek parti ve ittifakları 15 Mayıs’da iktidar yapmak gerekmektedir.

Serdar Erkan

18.04.2023

Adana Güçbirliği Vakfı’nda Başkan Burhan Kavak

Adana’da Okul Öncesi Eğitimciler Sempozyumda Buluşuyor

Top Sahada, Coşku Tribünde

Mahalle Mahalle Kentsel ve Yerinde Dönüşüm, Kiremithane Mahallesi’nde vatandaşlara anlatıldı

CANSUYU DERNEĞİ KURBAN HİSSE BEDELLERİNİ AÇIKLADI

ADANA SİVİL İNİSİYATİF MECLİSİ'NDEN VALİ KÖŞGER’E ZİYARET

Yaşar Özkan: “Yaşadığımız doğal afetle İlgili sektör dinamiklerinin hızlı bir şekilde müdahale etmesi gerekmektedir.”

İş İnsanı Hasan Tüzün’den Mersin Sanayi Odası Çağrısına Güçlü Destek: “MSO, Mersin’i Küresel Üretim Ağına Taşıyacak”

7 yaşındaki Cumali kayıp, Başkan Zeydan Karalar aileyi ziyaret etti, arama ekipleriyle bir araya geldi.

ÇGC’de 50.yıl coşkusu sürüyor

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 30 24 1 5 44 77
2.Fenerbahçe 29 22 2 5 47 71
3.Samsunspor 30 15 9 6 9 51
4.Eyüpspor 30 14 8 8 16 50
5.Beşiktaş 30 13 7 10 12 49
6.İstanbul Başakşehir 29 13 10 6 9 45
7.Trabzonspor 30 11 10 9 12 42
8.Gazişehir Gaziantep 29 12 11 6 1 42
9.Kasımpaşa 31 10 9 12 -2 42
10.Göztepe 30 10 10 10 9 40
11.Konyaspor 31 11 13 7 -5 40
12.Antalyaspor 30 11 12 7 -19 40
13.Kayserispor 29 9 11 9 -11 36
14.Bodrum FK 31 9 15 7 -12 34
15.Rizespor 29 10 15 4 -14 34
16.Alanyaspor 29 8 14 7 -11 31
17.Sivasspor 31 8 16 7 -12 31
18.Hatayspor 30 4 19 7 -25 19
19.Adana Demirspor 30 2 24 4 -48

YAZARLAR