JÖNK / İSMET TANLI

Tarih: 30.10.2022 16:40

Playback Hayatlarda…

Facebook Twitter Linked-in

‘Milli Vanilli’ Alman asıllı müzik grubudur.80’lerde  grammy ödüllerini  hiç kimseye bırakmaksızın silme-süpürme hep onlar götürürlerdi. Şan şöhret, kadın-uyuşturucu onlarda  gırla giderdi. Sonradan gündeme bomba gibi düşen bir olayda: “Grammy ödülü alan grubun, MTV tarafından kaydedilen bir konser sırasında teyp takılınca playback yaptıkları ve bunun da ötesinde şarkılarını kendilerinin söylemedikleri anlaşılmıştır. Olay sonrasında bir basın toplantısı yapan grup, sadece görüntüden ibaret olduklarını açıkladılar.  Milli Vanilli’nin sahne performanslarında sadece iki dudağını sessizce oynatan playbackci oldukları ortaya çıktı.”

Annemlerin mahallesinden komşusu Züleyha abla da hayatı çok playback yaşayan biri. 54 doğumlu olduğu aklımda, yani Züleyha ablanın  şu anda 68 yaşında olması gerek. 68’den 5 yıllık saf sadece kendisi olabildiği çocukluk yaşantısını çıkartınca, 63 yıl playback hayatlarda yaşamışlığı kesin. Züleyha abla hep başkalarının galeyanına gelen, hep başkalarının abartılarına-abartılarıyla katılan, kim ne yaptıysa o da yapacak aşağılıklık komplekslerinde bir insan. En büyük yanılgısı da;duyu organlarının çalışmasını yaşamak sanması. Sevmeleri daima yapmacık-Hayatı hep flu. Halbuki her renk farklı zamanlarda, adabıyla-edebiyle en güzel, (sevmeler,sevilmelerdir baki kalacak olan). Sevmek ve paylaşmaktır da en güzelle-güzelliği,  Bakıp ta görebilene / Görüp te algılayabilene/ Algılayıp ta özümseyebilene, hayatta ki an bile güzel. Yerine göre razı olabilene / yerine göre bir isyankar misali baş kaldırabilene. Hayat her insana göre farklı göreceliktedir. Senin bakış açın, kültürünle yoğurduğun kimyandan kaynaklı-benim ki de başka kimya ve kültürden kaynaklı bambaşkalıkta. Sen siyahı seversin-bense beyazı (siyahı da karıştırarak).

'Eskiden ruhum çok yakışıklıydı'

Beden ölüyor, ruh bir yerlere doğru yola çıkıyor. Bedenden ziyade, ruhun yaşlanmaması gerek. Yakışıksız ruhta beden (mükemmelde olsa) çok eğreti kalıyor. Güzel kalbinden güzel bakarsan, güzel görürsün-güzel görünürsün. Tıpkı bizim Ahuela gibi.

Maalesef çoğumuzun bilmediği hatta kafa yorma zahmetinde dahi bulunmadığı dünyaya geliş sebebimiz; paylaşarak/ severek sevilerek güzellesip -güzellestirmektir. Taşı seversin, toprağı seversin, bir insanı ya da bir hayvanı seversin…seversin de seversin. Dünyaya yalnız gelip yalnız gidiyoruz, yalnızlıklar çok koyulaşmadan paylaşılmalı. işte bu sebepten sevmeli-saymalı-inanmalı… Ruhum daha yakışıklıyken, yani eskiden daha güzeldi sevmeler. Öyleyse; sevmelere hiçbir şey ne bahane ne de engel, şayet yürek isterse… Öyleyse ben de seviyorum, (yalnızlıklara inat)hem de en eski kafamla (-çocukluğumla), sevmeler de zaten evrenseldir ki(dili-dini olmayan) öyleyse artık ben de evrende varım  / Hep te var olacağım-özgün hayatlarda; kendi şahsıma münhasır.

İsmet Tanlı


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —