Facebook Twitter Linked-in Whatsapp

Neden selamlaşırız? 

Ne zamandan beri selamlaşırız?

İster tokalaşma olsun ister asker selamı, kökeni Antik Yunan'a kadar gidiyor.

Amaç ise karşı tarafa elimizde bıçak, mızrak, silah vb. olmadığını göstermek yani iyi niyet göstergesi...

Küçük topluluklar halinde yaşayan insanların zamanla daha büyük topluluklar ile tanışıp birlikte yaşamak zorunda kalmalarının  bir sonucu bence selamlaşma...

İslam'da 'Selamunaleyküm', Musevilik'te 'Şalom aleyhem', Güneydoğu Asya'da 'namaste' veya bizdeki 'günaydın, merhaba, iyi sabahlar, iyi geceler vb.' hepsinde yine amaç aynı:

İyi niyet göstergesi...

***

Tanıdığımız veya tanımadığımız pek çok insanla evde, sokakta, iş yerinde, trafikte, okulda iletişim halindeyiz.

Uyumlu, mutlu, medeni bir insan olmanın gereği ile söz konusu pek çok insanla selamlaşıyoruz. Hatta bunun kurallarını bile belirlemişiz.

Biriyle sabah karşılaştığımızda 'günaydın',  akşam karşılaştığımızda 'iyi akşamlar', yolculuk sırasında 'iyi yolculuklar' diyerek selamlaşılabilir.

Erkeğin kadını, gencin yaşlıyı, gelenin orada bulunanı, ayrılanın orada kalanı selamlaması genel görgü kurallarındandır ancak içten gelen nezaket makbuldür. 

Bu yüzden selamlaşmaların nazik hareketlerle yapılması önemlidir.

Selamlaşırken kişinin yüzünden gülümseme eksik olmamalıdır. Dostluğun, samimiyetin ifadesi olan el sıkmada ne kuvvet denemesi yaparcasına elin fazla sıkılması ne de elin gevşek veya kaskatı uzatılması doğrudur. Doğru olan, elin karşıdaki kişinin elini kavrayacak şekilde tutulmasıdır.

Bu kuralları arttırmak mümkün ama tanımadıklarımızı geçtim, tanıdığımız, her gün karşılaştığımız, birlikte zaman geçirdiğimiz insanlara bile selam vermekten imtina eder olduk.

Sahi selamlaşmada amaç neydi?

İyi niyet göstergesi!..

Öyleyse Üstün Dökmen'in dediği gibi:

— KÖŞE YAZISI SONU —