Tek kutuplu veya çok kutuplu Dünya’ meselesi insanlığın önümüzdeki süreçte en önemli sorunu olacağa benziyor.
1990’lardan 2020’lere kadar soru ‘küreselci misin, ulusalcı mısın?’ idi.
Önümüzdeki süreçte artık soru artık ‘Tek kutuplu Dünya’dan mı yanasın? Çok kutuplu Dünya’dan mı yanasın?’ olarak sorulacak sanırım. Bu soru makro düzeyde Dünya ölçeğinden, mikro ölçekte her türlü cemiyette, demokratik kitle örgütlerinde, hatta evlerde bile sorulan veya konuşulan konu olacaktır. Çünkü Ukrayna krizi sonrası, bu soru çerçevesinde Dünya karpuz gibi ortadan ikiye bölünüyor…
Şimdilik bu soru, üst yapıda makro ölçekte Dünya hükümet veya devlet liderlerini zorluyor. Zamanla daha aşağılara mahallelere, evlere ve kişilere kadar inebilecektir.
Fakat ortada çok komik bir durum var. Tek kutuplu Dünya isteyen egemenler, bunu Dünya’nın her yerine ‘demokrasi’ götürdükleri iddiasıyla, devletleri taşeron veya garnizon devlet olmaya zorlayarak ve gerektiğinde iç darbeler yaparak gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Ve çok kutupluluktan yana tavır koyanları da otokratik olmakla suçluyorlar. İktidardan indirmeye çalışıyorlar!
PAKİSTAN’DA YAŞANANLAR İBRETLİK!
Pakistan’da İmran Han hükümeti tek kutuplu Dünya isteyen derin Batı emperyalizminin taşeron(yada garnizon) devleti olmayı red etti. BM de Ukrayna krizinde çekimser oy kullandı. En büyük komşuları Çin ve Rusya ile diyalog kurdu. Çok kutuplu Dünya’dan yana olduğunu gösterdi. Bunun üzerine İmran Han hükümetinin başına gelmeyen kalmadı! Yargı darbesiyle azledildi..!
Ancak, İmran Han mücadeleyi bırakmadı. Yaklaşık 110 milyonluk nüfusu ile hem KKTC’yi tek tanıyan devlet olan ve Atatürk’ü örnek alarak İngiltere’den bağımsızlığını kazanan, her zaman Atatürk Türkiye’sinden yana olan kardeş Pakistan’ın İmran Han hükümeti Rusya, Çin ,Afganistan ve Hindistan’a karşı taşeron olmayı reddetti.
Geçmişte de bağımsız ve bağlantısız hareketinin (Bandung konferansının) öncülerinden Benazir Butto’ da, taşeron olmayı reddetmiş egemen devletlerin baskısıyla idam edilmişti. Bu kez nasıl olacak göreceğiz.
BATI EMPERYALİZMİ TARİH BOYUNCA TEK KUTUPLU DÜNYA İSTEMİŞTİR!
Tek kutuplu Dünya isteyen Küreselciler, egemen devletler istemezler. Bu mücadele 1789 Fransız Devriminden buyana sürmektedir. Bu süreçte batı emperyalizmi Lenin(1917) ve Atatürk’ten (1923) ‘Emek ve mazlum milletler cephesinden’ iki büyük darbe almıştır. Çünkü ulus(egemen) devlet olma, yurttaş olma ile ‘Yurtta Barış ve Dünya’da Barış’ mücadelesinin özü ‘tek kutuplu Dünya’ya’ karşı olmaktır. İki büyük sıcak Dünya savaşı, bir soğuk savaş ve BOP’a karşı verilen asimetrik savaşlar sürecinden sonra Dünya 5. Hibrit savaşlar dönemine girmektedir.
DÜNYA BARIŞI VE DEMOKRASİ ÇOK KUTUPLU DÜNYA’DA MÜMKÜN OLABİLECEKTİR
1980’lerde başlayan ‘küreselleşme’ ve siyasi düzlemde 1990’larda tek kutuplu Dünya onun ekonomik proğramı Neo-Liberalizm Dünya’ya ve insanlığa artan gelir dağılımı adaletsizliği; Yoksulluk, iklim krizinin derinleşmesi, yeni virüsler, adaletsiz sağlık hizmeti ve aşıya erişememe sonucu ölümler, asimetrik savaşlar, düzensiz göçler, mülteci sorunu büyük acılar ve zulüm getirdi.
İnsanlık yeni bir arayışa girdi. Zorlamayla çıkarılan Ukrayna krizi ile savaşa zemin yaratıp bu arayışın önü, üstün ekran gücü ve ‘demokrasi’ aldatmacasıyla kesilmeye çalışılsa da mızrak artık çuvala sığmıyor, insanlık yeniden ‘tek kutuplu Dünya’ya ikna olmuyor.
Ancak, ‘Çok kutuplu Dünya Uygarlığı’ için şimdilik en büyük sorun, ‘Liderlik Sorunu’dur.
Lenin, Atatürk, Mao, Gandi gibi kararlı Dünya liderleri bekleniyor…
Serdar Erkan
