TÜRK'Ü DİNLE
Bizim vatanımızı Tuna'dan, Nil'den dinle.
Sor laleye, sümbüle; biraz da gülden dinle.
Bizi üç kıta değil, bu koca dünya tanır.
Hem bizi bizden değil yedi kat elden dinle.
Başla Çin Seddi'nden, var Issık Göl civarına.
İç tatlı suyundan; Aral, Baykal gölden dinle.
Doymazsa tenin bozkırın serin baharına,
Geç geven ufkunu; Gobi, Sahra çölden dinle.
Hürriyet ilâhını uçan kuşlar ne bilir?
Dokuz dünya tepen yağız donlu taydan dinle.
Alışkın olmayana kara iklim çor gelir.
Er tatlı şölene; düğün, dernek, toydan dinle.
On bin yıllık taşın damga doruğunda gizli.
Çiğdemi takip et; Toros, Zagros dağdan dinle.
O bile habersiz tarih sayfasında tozlu,
Oluk oluk açılıp kapanan çağdan dinle.
Bir elinde kılıç öbüründe zeytin dalı,
Yetiştiren ambar; arpa, buğday, çaydan dinle.
Deve de su taşırdı kabul etseydi nalı.
Vecd ile uyuyan keçe kaplı raydan dinle.
İş olmasa kulak verirdi emekli arı,
Sap, dirgen, anadut; nasır tutan yazdan dinle.
Rengi veren başağa, kopuz tonudur sarı.
Neyden sıkılırsan davul, zurna, sazdan dinle.
Orhan Gazi Şahin
(İlk dörtlüğü Abdurrahim Karakoç'a ait olan bu şiir; anlam bütünlüğü, söz sanatları ve hece ölçüsü aynen gözetilerek Orhan Gazi Şahin tarafından yazılmıştır.)