Yer Bilimci Yüksek Fizik Mühendisi Melih Baki, bir söyleşimizde, Maraş depremi sonrasında, mantar gibi birden türeyen, sözüm ona bilim insanlarının gayribilimsel tutumlarıyla yapmış oldukları açıklamaları için, 'Bunlar, benim köydeki nenem gibi, bilimsellikten çok uzak konuşuyorlar. Bir yeri işaret ederek, burada stres var diyorlar ve orada 50 yıl içinde bir deprem gerçekleşiyor, sonrasında da ben demiştim diyorlar. Zaten deprem de yağmur ve fırtına gibi bir doğa olayı ki' demişti.
Medyanın 'deprem kahini' dediği Frank Hoogerbeets'in büyük tahmini tutmadı
Şimdi de Avustralyalı Frank (uzmanlara göre Hoogerbeets'in uğraşının bu bilim dallarıyla ilgisi yok. Üstelik kendisi de herhangi akademik unvanının olmadığını kabul etmiş ve kendisini 'deprem heveslisi' diye nitelemişti)hiç bir kanıta dayandırmaksızın, sırf kendi canı istemiş diye, Adana'da büyük bir deprem olacağı palavrasını savurdu. Beni bu konu da en çok üzen şeyse, bu yalancının mumunu söndürmeyen sözüm ona bilim insanları ve sırf tiraj ve reytingleri artsın diye Adana halkını korkuya salan medya kuruluşlarıdır.
Frank denen insan, Kahramanmaraş depreminden sonra, 14 Şubat'ta Türkiye'nin doğusu yerle yeksan olacak ta demiş, insanlara uykusuz geceler ve bol antidepresanlı günler yaşatmış; 14 Şubat'ı tutturamayınca da Mart'ın ikisi ya da üçü felaket olacak demişti, onu da tutturamamıştı.
Eski Türkiye'de, sanat, edebiyat, felsefe ve aydın sorumluluğu denen bir şey vardı. O insanlar ki evvela herkese örneklerdi. En aydınlık şeylerle gelir, insanımıza ferahlık katarlardı. Şimdi ne bir örnek var ne de bir doğru. Bence de Ülkemizin en büyük sorunudur, örnek burjava aydının olmaması, sanattan, felsefeden uzak kalınması. Bu aydınlık insanlar olamadıkça da, her şey karanlıkta, dönemin güclüsünün kendi çıkarına göre yontulmakta.
Bir yayın organı sahibi ve kendince bir aydın sorumluluğu içerisinde, Şarlatan Frank'ın yine insanımızı depresyonlara iten açıklamasından sonra, ulusal ve yerel yayın organlarında göz gerdirdim, henüz, İndependent Türkçe'nin haricinde, bu şarlatana karşı bilimsel makale tarzında yazı göremedim...
İndependet Türkçe'de ki Şarlatan Frank'la ilgi yazıda: 'Kahramanmaraş merkezli depremleri birkaç gün öncesinden tahmin ettiği ileri sürülen Frank Hoogerbeets, Adana'da bugün (25 Temmuz) meydana gelen depremin ardından yine Türkiye'yle ilgili yorum yaptı.
Sabah 08.44'te meydana gelen ve merkez üssü Kozan ilçesi olan 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından tweet atan Hoogerbeets, '23-24 Temmuz'daki gezegen geometrisi güçlü veya büyük bir sismik olayı tetikleyebilir. Yani bu öncül aktivite olabilir. Daha da fazla tetikte olun' diye yazdı.
Bunun üzerine pek çok Twitter kullanıcısının endişeye kapıldığı görüldü. Bazı kullanıcılar, Hoogerbeets'in tahmininin gerçek bir modele dayanmadığını söyleyerek kanıt talep ederken, bazı kullanıcılarsa Hoogerbeets'i 'şarlatan' diye niteledi.
Gezegen dizilimleriyle deprem tetiklenir mi?
Gezegenlerin dizilimi üzerinden deprem tahminleri yapan Hoogerbeets, Dünya'nın farklı konumlarına ilişkin sürekli uyarılarda bulunuyor. Bunları da genellikle YouTube kanalında yayımladığı videolarda veya Twitter'da yaptığı paylaşımlarda dile getiriyor.
Hoogerbeets, dile getirdiği bu bölgelerin bazılarında deprem meydana geldiğinde basının ve sosyal medyanın gündeminde hızla yukarılara tırmanarak 'deprem kahini' diye nitelenir hale geldi.
Hollandalı deprem tahmincisinin 1984'ten beri bu işi yaptığı söyleniyor. Ancak ilk kez 2015'te ABD'nin batısında en az 8.8 büyüklüğünde bir deprem olacağını iddia ederek adını duyurdu. Tahminci bu depremin 9.8 şiddetini bulabileceğini öne sürmüştü.
Hoogerbeets'in bu iddialı tahmini gerçeğe dönüşmemişti.
Jeolog mu yoksa gökbilimci mi: 'Sadece deprem heveslisi'
Deprem tahmincisi, halihazırda SSGEOS adlı bir kurumda araştırmacı olduğunu söylüyor. Kurumun internet sitesinde burada görev alan araştırmacıların 'gök cisimleri arasındaki geometriyi incelediği, çünkü bu geometrinin sismik aktiviteyle ilişkili olduğu' ifade ediliyor.
Gezegen geometrisi kabaca Dünya, Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin uzaydaki hareketleri boyunca aldığı konumlar olarak tanımlanabilir. Hoogerbeets bu geometri tarafından şekillendirilen elektromanyetik dalgaların sismik hareketliliği tetiklediğine inanıyor.
Hoogerbeets'i YouTube veya Twitter'da takip eden kullanıcılar ilk bakışta onun bir gökbilimci veya jeolog olduğu düşüncesine kapılabiliyor.
Zira YouTube kanalında binlerce takipçisi olması ve internet sitesinin düzenli olarak güncellenmesi, onun gerçek bir sismolog olduğu izlenimini veriyor.
Ancak uzmanlara göre Hoogerbeets'in uğraşının bu bilim dallarıyla ilgisi yok. Üstelik kendisi de herhangi akademik unvanının olmadığını kabul etmiş ve kendisini 'deprem heveslisi' diye nitelemişti.
Bu şekilde deprem tahmini mümkün mü?
Avustralya'nın önde gelen bilim insanları arasında gösterilen gökbilimci Bryan Gaensler, 'Gezegenlerin hizalanmasının depremler üzerinde herhangi bir etkisi yok' diyor.
Gökbilimciler uzun yıllar boyunca Ay'ın okyanuslarda yarattığı gelgitlerin depremleri etkileyip etkilemediğini tartıştı. Ancak bu tartışmalar da büyük ölçüde sonuçsuz kaldı.
ABD'li jeofizikçi Andrew Michael, 'Küçük bir etki bulmak için bile büyük veri setlerinin istatistiksel analizi gerekir. Bu yapıldığında bile sonuçlar tartışmalı olmaya devam etti' ifadelerini kullanıyor:
Yani genel olarak, Ay'ın depremler üzerinde tahmin için kullanılacak kadar büyük bir etkisi yok.
Jeofizikçiye göre, Dünya'ya en yakın gök cismi olan Ay'ın etkisi bile tartışmalıyken daha uzak gezegenlerin yeryüzündeki depremleri etkilemesi mümkün değil.
'Jüpiter'in Dünya'ya en yakın olduğu konumu düşünelim. Gezegenin bu konumdaki kütle çekim kuvveti, Ay'ınkinin sadece yüzde 1'ine sahip. Bunu yüzde 0,6'yla Venüs izliyor. Diğerlerininki daha da az' diyen Michael, şöyle ekliyor:
Ay'ın depremler üzerindeki etkisini zar zor gözlemleyebiliyorsak, diğer gezegenlerin etki ettiğini düşünmek akla hayale sığmaz.
Kozan'da yeniden deprem olacağı doğru mu?
Halihazırda depremleri önceden tahmin etmeye yönelik bir dizi bilimsel çalışma yürütülüyor. Ancak uygulamaya konabilmiş bir yöntem yok. Bu da depremleri kesin olarak önceden tahmin etmenin veya tarih ya da saat vermenin eldeki teknolojiyle mümkün olmadığını gösteriyor.
Kozan'da yeni bir deprem olup olmayacağı ise tartışmalı. Jeologların deprem öngörüleri sıklıkla birbiriyle çatışabiliyor.
Prof. Dr. Naci Görür, Kozan'daki depremle ilgili tweet'inde şu ifadeleri kullandı:
Adana Kozan’da 5.5 deprem. Saimbeyli ve Savrun Faylarının yakınlaşma bölgesinde, muhtemelen Savrun zonunda. 6 Şubat depremlerinden sonra bölgede fay kuşakları üzerindeki stres alanlarında değişim var, Sevgiyle.
İddialı açıklamalarıyla sık sık tartışma yaratan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise Twitter'dan şöyle yazdı:
Kozan'da gerçekleşen M5.5'luk artçı depremin geleceğini geçen hafta twitterdan yazmıştım. Bunun ardından daha büyük deprem gelirse ya da Adana'ya inerse şaşırırım. Geçmiş olsun.' Yazıyor olması da beni, biar aydın-gazeteci sorumluluğunun henüz bitmemiş olması konusunda bir hayli umutlandırdı.
Kısaca özetlemek gerekirse, bu Frank denen Avustralyalı, ne kahin ne gök bilimci, o sadece gündemde kalmaya çaba gösteren bir felaket tellacisi-şarlatan. Bizlere ışık tutabilecek olan tek şey evvela bilim ve yaşanılmış kadim tecrübelerdir. Artık, Kadir İnanır'ın da bir reklam filminin repliği gibi 'Ağzı Olan Konuşmamalı', bilgisi, yetisi, donanımı, liyakatı olan, bütün sorumluluğu üstlenip, korkusuzca konuşmalı ki, bu soytarılar kimsesizler mezarlığında ki yerlerini bir an evvel alsınlar.
İsmet Tanlı
www.guneygundemi.com/yazarlar/jonk-ismet-tanli