Mersin, benim doğup büyüdüğüm kent olan Adana’nın hemen yanı başında, şirin mi şirin kardeş şehrimiz.
Zaman zaman iki kent arasında yatırımlar konusunda tatlı tartışmalar yaşansa da “et tırnaktan ayrılmaz” misali kardeşiz…
Geçtiğimiz günlerde gazeteci bir meslektaşımla birlikte yolumuz Mersin’e düşünce benim için nostaljik bir gün oldu. Çünkü, işlerimin yoğunluğu nedeniyle uzun zamandır Mersin’i görmemiştim. Oysa, Anadolu Ajansı Adana Bölge Müdürlüğü’nde istihbarat şefi olarak görev yaparken Mersin iş için en fazla ziyaret ettiğim şehirlerden birisiydi. Ondan dolayıdır ki Mersin’in eski hali dün gibi hafızamda.
Nüfusu, yüzölçümü, demografik yapısının yanında başta göç ve yılların ihmaliyle bugünlere gelmiş kentleşme olmak üzere Adana ve Mersin'in sorunları da birbirine benzer oldu hep. Bu iki şehrin mukayeseni uzun uzun anlatmayacağım ancak, Mersin’e son ziyaretimde “gözlerime inanamadım” desem yeridir.
Özellikle Adnan Menderes sahil bandındaki kafeler ve restoranların düzenli hizmet sunumu, her lokasyonda kent yaşamını renklendiren farklı etkinliklerin yapılması, insanların daha huzurlu bir ortamda dinlenebilmesi muhteşem bir görüntü sunuyordu.
Farklı kültürlerin hoşgörü içinde bir arada barış içinde yaşamasının verdiği huzur Mersin’in her köşesine yansımıştı. Burada dolaşırken demokrasi kültürünün kentle bütünleşen uyumu adeta insanların yüzüne yansıyordu.
Bu değişimin mimarı kim derseniz?
Elbette Büyükşehir Belediyesi. Yani kendini halka sevdirmiş, her kesimin beğenisini kazanmış,toplumun tüm fertlerine hitap eden projeleriyle gönüllere dokunan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer.
Vahap Seçer; deneyimli, donanımlı, itibarlı, çalışkan ve yaptıkları hizmetlerle ülkesini çok seven bir Başkan.
Vahap Seçer’i biraz daha irdelediğimizde, Türkiye’de en fazla oyunu arttıran ve halk tarafından sevilen bir Başkan olduğunu anlıyoruz.
Vizyoner Başkan Vahap Seçer, Mersin’de sosyalleşmede Türkiye’de örnek çalışmalar başlatmış. Mersin bu hizmetlerle aynı zamanda öğrenci kenti bile seçilmiş.
Öğrencilere 5 yıl boyunca 1 TL’ye ulaşım olanağı sunmuş, çamaşırhane, burs, hazırlık kursları, kütüphane vs. her alanda farkındalık yaratmış. Gençler böyle başkanı sevmez mi?
Sadece gençler mi?
Kadınlara verilen öncelikler, yaşlılara evde bakım hizmeti,
Tarım için gübre, tohum mühendislik hizmetleri,
Hayvancılıkta kadın destekli hayvan, yem ve veteriner desteği,
Avrupa standartlarının üzerinde yol çalışmaları,
Festivaller, spor oyunları, kültür şenlikleri Mersin’i çok farklı bir seviyeye taşımış.
Sosyal hizmetleri anlatmakla bitiremiyor vatandaşlar. Gittiğim her yerde Vahap Seçer sevgisi var.
Sadece gençlerin gözdesi değil fakir fukara babası diye tanımlanan Başkan Seçer, tam tamına 48 noktada ücretsiz çorba dağıtımı, yoksul ve bakıma muhtaç binlerce ailenin evine yemek, giyim, gıda yardımı yapıyormuş.
3 Çeşit etli yemeği de yine 48 noktada 15 TL’ye vatandaşa sunuyormuş. Say sayabildiğin kadar.
Halkın memnuniyeti en üst seviyede. Bunlara tanık olunca Başkan Seçer’in seçimlerde % 60 oy alarak rekor kırmasının tesadüf olmadığını anlıyoruz.
Orada vatandaşlarla sohbetimi ve gözlemlerimi anlatsam kitap olacak kadar çok bilgiye sahip oldum.
Demek ki; iş yapınca, halka hizmet götürülünce, ayrımcılık yapılmayınca güzel işler çıkılabiliyor ortaya.
Ne demiş Atalarımız “İş bilenin kılıç kuşananın”….
Sahildeki kafelerin önünde yürürken, buram buram mis gibi iyot kokusunu çektik ciğerlerimize…
Önce Adana’yı gezdirdiğim ve “çok güzelmiş” diyen arkadaşım, Mersin’i görünce, “Dilek alınma ama Mersin Adana’dan daha güzelmiş” dedi. Eeee doğru söze ne denir ki… İnsan kardeşini kıskanır mı?
Eline, yüreğine, emeğine sağlık halkın başkanı Vahap Seçer…..
Kalın sağlıcakla
Dilek AKIN