MEHMET TANLI

Tarih: 02.10.2025 09:02

Büyük partiler eriyor...

Facebook Twitter Linked-in

Almanya’nın en büyük Eyaleti olan 1 milyonun üzerinde insanımızın yaşadığı, başkenti Düsseldorf
olan Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde 14 ve 28 Eylül tarihlerinde yerel seçimler yapıldı. Bu seçimlerden
Eyaleti Birlik 90-Yeşiller partisi ile birlikte yöneten Hristiyan Demokrat Parti (CDU) birinci Parti olarak
çıktı. Aşırı sağcı AfD ise oylarını üçe katlayarak doğu eyaletlerinden sonra batıda varım dedi adeta.
Partilerin oy oranları şöyle sıralandı;

KATILIM CDU SPD YEŞİLLER HÜR DEMOKRATLAR AfD SOL PARTİ DİĞERLERİ
56,8% 33,3% 22,1% 13,5% 3,7% 14,5% 5,6% 7,4%
Bu yerel seçimlerde Şehirlerin güvenliği, daha fazla yeşil ve dinlenme alanları, kreşler, okulların
modernizasyonu, alt yapıların yenilenmesi, trafik ve toplu taşıma sorunları, sosyal hizmetler, konutlar,
yükselen kira ücretleri, sosyal hizmetler, göçmenlerin topluma entegrasyonu, göçmenlerin sözde suç
işleme oranları, yerel idarelerin borçları ve yeni yatırımcı çekme gibi konular işlendi.
Kuzey Ren-Vestfalya'daki yerel seçimlerde toplam 7.951.748 seçmen oy kullandı. Dolayısıyla seçime
katılım oranı yüzde 56,8 olmuştur bu oran 2020 yerel seçimlerinde ise yüzde 51,9 du.
Eyalet bir zamanlar Sosyal Demokratların kalesiydi
Kuzey Ren Vestfalya geçmişte sosyal demokratların yani SPD nin kalesiydi. Geçmişte Duisburg,
Dortmund, Essen, Krefeld ve kapanan maden ocaklarının, hala çelik, demir sanayinin bulunduğu
yoğun olduğu önemli işçi şehirlerinde hep SPD kazanırdı.
Şu an ise durum çok farklı. SPD Dortmund’ ta bile CDU lu adaya karşı kaybetti. SPD eski SPD değil.
Yeşiller Partisinin adayları ise önemli büyükşehirlerde 2. Tura kalmalarına rağmen bile bir önceki yerel
seçimlere göre bir önceki hükümette Ujrayna ve İsrail politikaları nedeniyle sekiz puan kaybederek
düşüşünü devam ettirdi. Buna rağmen Yeşiller Münster gibi önemli bir üniversite şehrinde, Bochum’
da SPD ile birlikte Telgte’ de ise tek başına başkanlıkları kazandılar.
Eski Madenci şehri Ahlende ise CDU nun adayı Mardin-Midyatlı Süryani bir ailenin evladı olan Mathias
Harman seçimi kazanıp Belediye başkanı oldu.
Benim yaşadığım şehir olan Hamm’ da ise SPD nin adayı Marc Herter 2. Kez yüzde 63 üzerinde bir
oyla ilk turda açık farkla kazandı.

AfD partisi Köln’ de SPD adayına destek vererek Berivan Aymaz’ ı seçtirmedi
Bu seçimlerde ilginç üç olay yaşandı . Birincisi Pazar günü yani 2. Turda Köln’ de yaşandı. 1. Turda
birinci olan Yeşillerin adayı , halen Eyalet milletvekili ve Eyalet Meclis başkan yardımcısı olan 1978 de
Türkiye Büyüklelçiiğinde Kültür Ataşesi olarak çalışan ve 12 Eylül darbesi nedeniyle Almanya’ da kalan
eski Bingöl Belediye başkanının kızı olan Berivan Aymaz 2. Turda ırkçı AfD nin desteğini alan Sosyal
Demokrat adaya karşı kaybetmesiydi. İlk turda yüzde 28’in üzerinde oy alarak birinci sırada yer alan
Aymaz, ikinci turda sosyal demokrat rakibiyle yarışmaya hak kazandı. Göçmen kökenli bir aday olarak
Almanya’daki Türk ve Kürt toplumu başta olmak üzere geniş bir kesimden destek gördü ama yetmedi.
Berivan Aymaz, SPD adayı Torsten Burmester karşısında böylece seçimi kaybetti. Resmi sonuçlara
göre Burmester yüzde 53,5 oyla kazanırken, Aymaz yüzde 46,3'te kaldı.

Diğer kayda değer gelişme ise ikinci tura kalan ırkçı Almanya için Alternatif Partisi yani AfD’nin
adaylarının hiçbirinin bölgelerinde, şehirlerde seçimleri kazanamamasıydı. Demokrat seçmenler AfD li
adayların yarıştığı adaylara oy vererekten AfD nin belediyelerde başkanlık kazanmasını engellediler.
Üçüncü konu ise çok Türk kökenlinin aktif ve pasif olarak ırkçı parti AfD ye oy vermesiydi.
AfD adayları 2. Turda hiç bir yerde kazanamadılar
Bu demokrasi adına son derece sevindirici bir olay ama Köln‘de seçim sonucu çok tartışılacak gibi
görünüyor. Çünkü Yeşillerin adayı Berivan Aymaz birinci turda rakibi sosyal demokrat Parti adayından
dan daha fazla oy almıştı ama ikinci turda pazar günü yapılan seçimlerde ırkçı AfD Partisi resmen
Sosyal Demokrat Parti’nin adayini destekleyerek seçimi kazanmasını sagladi, seçimden sonra ise
kendi internet sitelerinde yaptıkları açıklama ve koydukları fotoğraflarla SPD ile ilişkilerinin devam
edeceğini bir çok projede birlikte çalışmak istediklerini vurguladılar bu da kamuoyunun bir kesimi
tarafından şaşkınlıkla karşılandı ,tepki topladı.
Çünkü Hristiyan Demokratlar CDU ‘ nun AfD ile her türlü yaklaşımı burada eleştiri alıyordu tepki
görüyordu ama bu sefer CDU değilde SPD AfD ‘ nin oylarıyla, desteğiyle Köln’ de seçimi kazandı.
Büyük partiler AfD ye karşı strateji belirlemeliler
AfD artık kitlesel tabanı olan bir parti kim ne derse desin uzun vadede bu partiyi dışlamak bir şey
getirmeyecektir tam tersi oylarını arttıracaktır diye düşünüyorum .
Kısa ve orta vadede mutlaka büyük partilerin AfD ye karşı bir strateji geliştirmeleri lazım sorunları
çözmede daha becerili olmaları gerekiyor.Ya da AfD yi biraz daha merkeze çekerek koalisyonlara
ortak yapacaklar ilerde ben böyle olacağını düşünüyorum.
AfD gerçeklerden kopmuş bir parti
Çünkü göçmen karşıtı hatta düşmanı olan AfD de biliyorki göçmenler olmasa çok sektör çöker.
Almanya’ nın her yıl 300 bin yeni işgücüne ihtiyacı var bunu ancak yeni göçmenlerle sağlayacak
Almanya. AfD’in Almanya’ nın sorunlarına federal, eyalet ve yerel düzeylerdeki çözüm önerileri
tamamen popülüst ve gerçekçi değil. Ama AfD ye yoksullaşan, burada topluma uyum sağlayamayan,
islamcı terör olaylarına karışan, sığınmacılara, göçmenlere tahammülü olmayan , refahı onlarla
paylaşmak istemeyen seçmen katında büyük rağbet ve ilgi var. Bunu ben bizzat seçim çalışmalarında
kampanyalar esnasında gördüm, yaşadım.
AfD sadece ırkçı bir parti değil savaş ve zengin yanlısı bir partidir. AfD yi durdurmak için halkın
sıkıntılarını ciddiye almak gerekiyor.
Şikayetleri, halkın sıkıntılarını ciddiye almak gerekiyor
Örneğin 40 yıl çalışan bir Alman ya da göçmen burada ayda 1000 -1500 Euro emekli maaşı alırken 4-
5 Çocuklu yeni gelen bir Suriyeli, Afganlı mülteci onun iki misli gelire sahip oluyor. Buda kamuoyu
nezdinde kabul görmüyor ya da bu büyük tepki çekiyor.Alman devletine katma değer katmayan vergi
vermeyen yeni gelen insanların bazılarının 40 yıl çalışan bir Alman ya da göçmenden daha fazla hakka,
gelire sahip olması adil değil diyerek büyük tepki çekiyor.
Bunlara bazı radikal İslamcı terörist mültecilerin karıştığı terör olaylarıda eklersek işler tam karışıyor.
Örneğin Mannheim’da bir Alman polis memuru Afganlı mülteci tarafından terör saldırısında
öldürüldü Solingen‘de bıçaklı bir Suriyeli üç kişiyi öldürdü şehir şenliğinde .Bu eylemler Almanyada
çok yankı yaptı, göçmenlere bakış açısını değiştirdi diyebiliriz.
Zor günler kapıda görünüyor

Almanya’yı ve özellikle göçmenler ile dargelirli insanları yakın gelecekte hem ekonomik hem de siyasi
anlamda zor günler bekliyor.
Almanya’da da büyük bir sağa kayışı ben de gayet net gözlemliyorum .
Çözüm nedir?
Çözümlerden en önemlisi bence vatandaşlarımızın mutlaka ve en çok çocuklarının eğitimine yatırım
yapmaları, daha çok politikaya ilgi duymaları çocuklarını, torunlarının siyasete atılması, partilere üye
olması, onların devlet dairelerinde , Sosyal Kurumlarda, Sivil toplum örgütlerinde çalışmalarını
sağlamaları için teşvik etmeleri gerekiyor.
Hem sıradan vatandaşlarımız hem de büyük Türkiye orjinli dernekler, federasyonlarda siyasette aktif
ve pasif rol oynamalıdırlar. Bugün 4 milyona yakın insanımız sadece Almanya’ da yaşamaktadır.
Bunların en az yarısı Alman vatandaşı ve seçme, seçilme hakkına sahipler. Bu büyük potansiyel
harekete geçse seçim sonuçlarında çok etkili ve karar mekanizmalarını yönlendirmede hak sahibi
olur. Ama AfD yi seçerek değil ya da sandığa gitmemekle olmaz bu iş..
Eğer yaşadığımız şehirlerde politikaya, sanata, kültüre ilgi duymaz, toplumsal yaşama katılmazsak ,
yöneten değil yönetilenler, seyirci olarak kalırsak Almanya’da biz göçmenleri özellikle bizim Türkleri-
Türkiyelileri çok zor günler bekliyor.
AfD bir gün koalisyonlarda yer alırt ,yerel idareler de söz sahibi olursa inanın bize hayatı çok
zorlaştıracak ve toplumda kutuplaşma, kamplaşma had safaya çıkacaktır. Ve gün gelecek
Almanya’da bu gerilim sosyal patlamaları da yanında birlikte getirecektir diye düşünüyorum .
Bunu engellemek, eşit haklara sahip, dışlanmanın olmadığı bir toplumda insanca yaşamak için
mücadele etmemiz, tüm farklılıklarımıza rağmen asgaride birlik olmamız gerekiyor.
Kuzey Ren-Vestfalya yerel seçimlerinden çıkarılan beş ders çıkarabiliriz
Kazançlar, kayıplar, yüzdeler – seçimler geride kaldı. Kuzey Ren-Vestfalya'daki yerel seçimlerden bir
dizi ilginç ders çıkarıldı. Bu dersler, iki “halk partisi”nin yanı sıra Yeşiller ve AfD ile de ilgili.
Bulgular şunlar;
1: Yerel demokrasi yaşıyor
2: Büyük Halk partilerinin yavaş yavaş erimesi
3: "Mavi" AfD megavatı, dalgası gerçekleşemedi
4: İkinci tur seçimler yeni normalliktir
5: Yeşiller normale döndü

Mehmet Tanlı
Bu seçimlerle ilgili olarak Almanca bilenlerin detaylı bilgi almaları için bu Linki tıklamaları gerekiyor:
https://www1.wdr.de/nachrichten/wahlen/kommunalwahlen-2025/index.html


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —